10. Hukuk Dairesi 2017/1216 E. , 2019/9850 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Tekirdağ 1. İş Mahkemesi
Dava, sigortalılık sürelerinin ve yaşlılık aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptali ile kesilen aylığının kesilme tarihinden itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı, işyerinde yapılan denetim sonucunda 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi kapsamında dava dışı işveren ... Konfeksiyon San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan bildirimlerin gerçek ve fiili çalışmaya dayanmadığından bahisle sigortalılığının ve yaşlılık aylığının iptal edilerek yersiz ödemelerin iadesinin istendiğini, ancak çalışmalarının gerçek ve fiili olduğunu iddia ederek; dava dışı işverene ait işyerinden yapılan hizmet bildirimlerinin fiili olduğunun tespiti ile bu işyerinden bildirilen ve hizmetleri iptal eden dolayısıyla yaşlılık aylığını da iptal kurum işleminin iptaline, yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasını istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum, sigorta denetmeni tarafından düzenlenen rapor ile davacının diğer davalı işverene ait işyerinden bildirilen çalışmalarının fiili olmadığının tespit edilerek iptal edildiği, Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğu savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulü ile, davacının 30/06/2009 tarihinden sonraki hizmetlerinin iptal edilmesine ve yaşlılık aylığının kesilmesine yönelik kurum işleminin yersiz olduğunun tespiti ile, davacının 30/06/2009 tarihinden sonraki hizmetlerinin geçerli olduğu, yaşlılık aylığının yeniden bağlanması gerektiğnin tespitine dair hüküm kurulmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; Kurum denetmen raporu ile davacının çalışmalarının fiili olmadığının tespit edildiği, Kurum işleminin hukuka uygun olduğu bu sebeple verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi Kararının bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 07.06.2013 tarihli Kurum raporunda, 09.01.2012 tarihli yerel denetimde, işyerinin boş olduğu ancak makine teçhizat ve ekipmanın bulunduğunun belirlendiği, işyerinin maliki Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı ile yapılan yazışma neticesi, Vakıfça, işyerinin 2010- 2012 tarihlerinde başka bir şirkete (... Kimya İnş. San. Tic. Ltd. Şti.) kiralandığı belirtilerek kira sözleşmesinin sunulduğu , ... Konfeksiyon San. Tic. Ltd. Şti tarafından 273 kişinin bilidirimlerinin yapıldığı ve Kurum raporunda alınan beyanlarda, bildirim yapılan kişilerin çoğunluğu, gerçek çalışmaya dayalı olmaksızın sigortalı olduklarını beyan ettikleri ve sonuç itibariyle Kurumca 30.06.2009 tarih sonrası çalışmaların fiili olmadığı gerekçesiyle tüm çalışanların çalışmalarının iptal edildiği belirgin olup davacı, hem Kurum raporunda hem de dava dilekçesinde bekçi olarak çalıştığını ve işyeri faaliyetine son vermesine rağmen bekçilik işini devam ettiğini dile getirerek Kurum işleminin iptalini istediği eldeki davada, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme yeterli değildir.
Mahkemece, öncelikle, Kurum raporunda bahsi geçtiği gibi dava dışı ... Tekstil Konfeksiyon San. Tic. Ltd. Şti.’nin bulunduğu adresteki işyerinin, başka birine kiraya verilip verilmediği hususu araştırılıp kiraya verildiğinin tespiti halinde, gerek işyeri maliki gerekse işyerini kiralayan dava dışı şirket yetkilerinin de bu hususta beyanlarına başvurulmak suretiyle işyerinin hangi tarih aralığında dava dışı ... Tekstil Konfeksiyon San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait olduğu belirlenmeli yine davacının işyerinden yapılan bildirimlerinin fiili olup olmadığı resen tespit edilecek komşu işyeri sahipleri ve komşu işyeri çalışanları tespit edilip dinlenilmek suretiyle araştırılmalı, varsa savcılık soruşturması ve devamında ceza dosyası irdelenmeli, dava dışı ... Tekstil Konfeksiyon San. Tic. Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtları incelenerek faaliyetinin olup olmadığı, uyuşmazlık konusu dönemlerde elektrik ve su ve diğer abonelik sözleşmelerinin olup olmadığı ve kim üzerine olduğu, faaliyeti gösterecek tüketim ve ödemelerinin olup olmadığı, resmi Kurumlar tarafından uyuşmazlık konusu dönemde işyeri ile ilgili herhangi bir işlem ve denetim yapılıp yapılmadığı belirlenmeli, faaliyete ilişkin kolluk araştırması yapılmal beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.12.2019gününde oybirliğiyle karar verildi.