13. Ceza Dairesi 2017/1433 E. , 2018/3639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanığın ifade ve savunmalarında duruşmalardan vareste tutulma talebi bulunmadığı görülmüş ise de, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde bu konuya ilişkin bir itirazının olmadığı, ayrıca sanığın farklı yargı çevresinde hükümlü olduğu anlaşıldığından, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiğine dair tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Mağdur beyanı, sanık savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, eylemin geceden sayılan zaman diliminde gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında hırsızlık suçundan hükmolunan cezada TCK"nın 143. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından, sanık hakkında tekerrüre esas alınan Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/1265 E.- 2005/485 K sayılı ilamındaki mahkumiyetin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi uyarınca ve 191. madde hükümleri çerçevesinde yeniden değerlendirme yapılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm
fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.