11. Hukuk Dairesi 2016/13151 E. , 2018/1962 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/02/2016 tarih ve 2013/398-2016/138 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili tarafından banka avalli kabul kredisi vesaik mukabili ihraç edilen malların dava dışı ... Textiles GMBH"ye teslim edilmesi için davalıya teslim edildiğini fakat ihraç konusu malların ... Textiles GMBH"ye teslim edilmediği gibi bu teslimin neden gerçekleşmediği, nereye teslim edildiği gibi bilgilerin de müvekkili şirketin ihtarnamesine kadar belirtilmediğini, ... ve CMR hükümlerine aykırı olarak banka avalli kabul kredili vesaik mukabili ihracatta ihraç konusu malların müvekkilinin bilgisi ve talimatı olmadığından antrepoya teslim edilip malların başka bir firmasına satılmasına sebep olduğunu ileri sürerek müvekkilinin 04/06/2010 tarihli fatura alacağı olan 7319,35 EURO"nun ve mahrum kalınan kârın 09/12/2011 tarihinden itibaren % 5 faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı definde ve husumet itirazında bulunmuş, devamında banka onayı verilmediği için teslim edilmemesi istenen malların gümrük işlemlerinin yapılabilmesi için antrepoya alıcıya teslim edilmemek şartıyla bırakılmak zorunda kaldığını, bu gelişmeler esnasında alıcı ... Textiles GMBH"nin iflas ettiğini, antrepo sahibi tarafından da ödenmeyen depo ücreti nedeniyle malların rehin hakları ile el konularak satışa çıkarıldığını ve dava dışı firma tarafından satın alındığını, savunarak haksız davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı ... Şirketi tarafından davacı şirket adına 03/06/2010 tarihli pike bornozlarına ilişkin fatura düzenlendiği, ihraç edilmek üzere teslim edildiği, gönderenin davacı nakliyecinin davalı şirket olduğu, aralarında uluslararası hamule senedinin düzenlediği malların ..."da alıca ... Textiles GMBH"ye değil önce antrepoya indirildiği daha sonra antrepodan dava dışı başka bir firmaya satıldığı, bu taşıma nedeniyle oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla 7.319,35 EURO"nun ihtarname tarihi olan 09.12.2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, banka avalli kabul kredisi vesaik mukabili ihraç edilen malların taşınması işini üstlenen davalı tarafından alıcıya teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı taraf teslim aldığı malı, banka onayı verilmediği için alıcısına teslim edemediğini, malı bir antrepoya bırakmak zorunda kaldığını savunmuş, davacı ise davalının antrepoya bıraktığı malın başka bir firmaya satıldığını ileri sürmüştür. İstinabe evraklarının tercümelerine göre de, antrepo sahibi, kendilerine teslim edilen malın alıcısına teslim edildiği ifade etmiştir. Davalı tarafından taşınan malın akıbeti hususunda mahkemece yeterince araştırma yapılmamış ve davalı yanın somut olaydaki kusuruna ilişkin değerlendirme yapılmamış olmakla birlikte, davalı vekilinin ileri sürdüğü zamanaşımı defi mahkemece 04.04.2013 tarihli celsede, davalının kusurlu olup olmadığı ve kusurunun niteliği yargılama ile ortaya çıkacağından davalının zamanaşımı defi bu aşamada reddine karar verilmiş, 05.06.2014 tarihli celsede davalı vekilinin zamanaşımı defini tekrarlaması nedeniyle bu kez ara kararla, zamanaşımı defi hakkında ön inceleme duruşmasında karar verilmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak, ön inceleme duruşmasında, mahkemece, davalının zamanaşımı defi hakkında nihai karar verilmemiş olup, davalının kusur durumunun yargılama sürecinde anlaşılacağı gerekçesiyle daha sonra değerlendirilmesine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davalının taşıma ilişkisi kapsamında teslim aldığı malların akıbeti açıklığa kavuşturulmamış olup, öncelikle davalının malı alıcıya teslim etmeyip davadışı bir antrepoya teslim ederken davacıya bilgi verip onay yada talimatını alıp almadığı hususunun tespit edilmesi, yine istinabe evraklarının tercümeleri dosyaya sunulmuş olup istinabe yazışmaları ve içeriklerinin de değerlendirilmesi ve davalının kusurlu olup olmadığı ve kusurunun niteliği hakkında bir değerlendirme yapılarak sonrasında CMR Konvansiyonunun 32. maddesinin kapsamında davalının zamanaşımı defi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek işin esasına girilmesi ve yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.