19. Hukuk Dairesi 2015/16203 E. , 2016/6481 K.
"İçtihat Metni"ESAS NO : ...
KARAR NO :...
T.C.
YARGITAY
...Hukuk Dairesi
ESAS NO : ...
KARAR NO :...
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : ...
TARİHİ : 16/06/2015
NUMARASI : 2015/73-2015/320
DAVACI : ...vek. Av. ..
DAVALI :..... vek. Av. ...
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı ve davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av.... ile davalı vekili Av. ...."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, dava dışı...nın 16.06.2002 tarihinde davalı bankadan kullandığı tarımsal krediye müvekkilinin kefil olduğunu, 5661 sayılı Kanunun 6. maddesinde,..."ndan 20.08.2002 tarihinden önce çekilen tarımsal kredilere kefil olanların sorumluluğunun, maddenin yürürlük tarihi olan 12.04.2011 tarihi itibariyle ortadan kaldırılarak, kefillerin kefalet sorumluluğunun sona erdiğini, buna rağmen davalının, davacı aleyhine icra takibi başlattığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kefil hakkında başlatılan icra takibindeki kefaletten 17.02.2015 tarihi itibariyle müvekkilinin vazgeçtiğini, davalı bankanın kötüniyetli olmadığını, davacının takip nedeniyle herhangi bir zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalı tarafından bankadan alınan tarımsal krediye kefil olan davacı hakkında ilamsız icra takibi yapıldığı, 5661 sayılı Yasa uyarınca davacının takip konusu kredi borcundan sorumlu tutulma olanağı bulunmadığı, davaya konu icra takibinden davalı bankanın 17.02.2015 tarihli vazgeçme talebi üzerine davacı hakkındaki takibin sona erdirilmesi yönünde karara varıldığı, davacının tazminat isteminin koşullarının oluşmadığı, ancak davalı bankanın, icra takibinden davanın açılmasından sonra vazgeçmesi nedeniyle yargılama giderleri ile sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine İİK"nun 72/5. maddesi hükmünde borçlu yararına tazminata hükmedilir.
Somut olayda, davalı bankanın takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5661 sayılı Yasa gereği kefil olarak imzaladığı tarımsal kredi sözleşmesi nedeniyle davacının sorumlu olmadığı sözleşmeye dayalı icra takibine giriştiği, ancak yargılama aşamasında takipten feragat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalının feragat edilen icra takip dosyası yönünden takipte haksız ve kötüniyetli olduğu ve menfi tespit davası açılmasına sebebiyet verdiğinin kabulü ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde bu talebin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Aslı gibidir.
Karşılaştırıldı. T.G