11. Hukuk Dairesi 2016/7731 E. , 2018/1961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/04/2016 tarih ve 2014/54-2016/208 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin taşımasını üstlendiği 1007 adet/paket kargonun ..."ın işleteni ... ve ... isimli davalıların ise şoförü olduğu araca yüklendiğini, dorsede çıkan yangın nedeniyle emtianın da yanarak hasar gördüğünü, müvekkili şirketin bu sebeple müşterilerine şimdilik 292.263,00 TL tutarında hasar tazmin bedeli ödediğini, bir kısım müşterisinin hasar tazmin taleplerininin incelemesinin ise halen devam ettiğini, müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı hasar tazmin tutarından davalıların müştereken müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 292.263,00TL"nın kazanın vuku bulduğu .../08/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili; müvekkili ..."in araç sahibi ve sürücüsü olmadığını, bu müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili ..."in sürücüsü olduğu araçta çıkan yangını söndürmek için elinden gelen çabayı sarfettiğini ve kusuru bulunmadığını, müvekkilinin taşıdığı kargonun ne olduğunu bilmediğini, taşınan malların yangına sebep olmuş olabileceğini, sağlam kalan malların davacıya teslim edilmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taşıma sözleşmesinde ...’ın aracın maliki ...’in taşıtın sürücüsü olarak belirtildiği ve sözleşmeyi imzaladığı, halihazırda ise taşıtın sürücülüğünü ...’in yapmış olduğu, araçta çıkan yangında taşınan tüm emtianın zayi olduğu, hasarlı olanların da ticari kullanımının mümkün olmadığı, taşınan yükün tamamı 16.311,90 Kg olup davacının ticari defterlerine göre müşterilerine yaptığı 247.817,80 TL zarar ödemesinin sorumluluk sınırları dahilinde kaldığı, ... m. 877 ve m. 879 hükümleri gereği meydana gelen yangının taşıt kusuru, sürücü kusuru birlikteliği ile meydana geldiği, yangın tüpünün bittiği, yangın çıkmasının engellenemediği, çıkan yangının zaman kaybetmeden söndürülemediği, davalı ... ve
..."ın taşıyıcı sıfatına sahip olup olayda tam kusurlu olduğu, diğer davalı ..."in somut olayda haksız fiil sorumluluğu için kusurunun sabit olmadığı ve zarardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle ... yönünden davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden kısmen kabulü ile, 247.817,80TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre taraf vekillerinin davalı ... lehine ve aleyhine yaptıkları tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
...- Dava, davacıya ait kargoların davalılar tarafından ..."dan ..."a taşınması esnasında araçta çıkan yangın sonucu hasar görmesi nedeniyle müşterilere ödenen tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davacı firmaya ait kargoların başka bir şubeye taşınması işi için davacı ile davalı ... arasında tek seferlik bir taşıma sözleşmesi düzenlenmiş olup, sözleşmede taşımacı ..., taşıtın sürücüsü ... olarak gösterilmiş, ancak sözleşmeyi ... vekili olarak ... imzalamıştır. Taşıma sırasında aracın sürücüsünün ... olduğu, ..."in de ikinci şoför olarak araçta bulunduğu davalıların kendi beyanlarıyla sabit olup, araç seyir halindeyken arka lastikten çıkan ve dorseye sirayet eden yangını kendi çabalarıyla söndürmeye çalışmışlar ancak başarılı olamamışlardır. Davalılar yangının lastiğin patlaması nedeniyle oluştuğunu ifade etmiş ise de, teknik bilirkişi bunun mümkün olmadığını, ısıya maruz kalmayan yada aşırı derecede ısınmayaa lastiğin patlamasından dolayı yanmasının söz konusu olamayacağını, ancak fren balata sisteminin kampanalara sürekli sıkı temas halinde kalması, tekerlek rulmanlarının arızası nedeniyle aşırı derecede ısınması, lastik havalarının azlığından dolayı veya dış müdahale ile ateşe maruz kalması sonucunda patlamanın mümkün olabileceğini bildirmiştir. Dosya kapsamında araca dış bir müdahale olduğuna dair delil bulunmadığı gibi araç sahibinin kurumsal olarak araçların bakım ve onarımını kendi bünyesinde gerçekleştirip gerçekleştirmediği de anlaşılamamaktadır. Kurumsal bir bakım ünitesi olmadığı hallerde eğer davalı şoförler kullandıkları aracın bakımı hususunda görevli olup yangın da aracın bakım eksikliğinden kaynaklanmış ve davalılara atfedilebilecek kusur var ise, kural olarak davalılar hasardan sorumlu olacaktır. Bu durumda mahkemece, taşımaya konu aracın bakım ve onarımından davalılar ... ve ..."in sorumlu olup olmadığı, yangının çıkış nedeni de gözetilerek davalıların somut olayda kusuru bulunup bulunmadığının tespiti ile sonuca varılması gerekirken, bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın davalı ... yönünden davanın reddi ile davalı ..."in taşıyıcı olarak zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü doğru olmamış, eksik incelemeye dayalı kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
...- Bozma sebep ve şekline göre davalılar vekilinin vekalet ücretine yönelik sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin davalı ... lehine ve aleyhine yaptıkları temyiz itirazlarının reddine; (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA; (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 14/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.