11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1295 Karar No: 2018/8280 Karar Tarihi: 23.10.2018
Resmi belgeyi bozma yok etme veya gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/1295 Esas 2018/8280 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/1295 E. , 2018/8280 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgeyi bozma yok etme veya gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Yozgat Sürmeli Anadolu Lisesinde evrak memuru olarak görev yapan sanığın, borcu nedeniyle Yozgat 1. İcra Müdürlüğü tarafından okula gönderilen maaşından kesinti yapılmasına dair yazıyı teslim alarak bu belgeden okul idaresini haberdar etmediği ve icra müdürlüğü tarafından yazılan tekit yazısı üzerine de evrak kayıt defterinde belgenin gönderildiği tarihe denk gelen başka bir kaydı silerek bu belgeyi kaydettiği ve üzerine atılı suçu işlediği iddia edilmiş ve Yargıtay 21. Ceza Dairesi"nin 14.06.2016 tarih ve 2015/8185 E. sayılı ilamı ile eylemin zincirleme şekilde resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunu oluşturduğu belirtilmiş ise de; sanığın savunmasında; icra müdürlüğünden gelen yazıyı durumunun iyi olmaması ve borçlarının çokluğu nedeni ile ödeme için süre kazanmak amacıyla beklettiğini, daha sonra okul müdürü kendisine evrakı sorduğunda evrakı önce evrak kayıt defterine geldiği tarihte kaydedilmiş gibi yazdığını, sonra okul müdürüne verdiğini, borcunun tamamını ödediğini savunması ve dosya kapsamına göre bu savunmanın samimi olduğunun anlaşılması karşısında, somut olayda sanığın resmi evrakı gizleme kastı bulunmayıp borçlarının çokluğu nedeni ile ödemeyi geciktirmeye çalıştığının anlaşıldığı ve dolayısıyla bu eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, evrak kayıt defterinin ilgili sayfasının 74. sırasındaki mevcut kaydı silerek üzerine tahrifen bu evraka ilişkin kaydı yazması biçimindeki eylemin ise, resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturabileceği ancak belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu göz önüne alınıp, evrak kayıt defterinin aslının duruşmaya getirtilmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve yapılan sahteciliğin aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra, aldatma kabiliyetini haiz olmadığının anlaşılması halinde sanığın tüm eylemlerinin kül halinde zincirleme şekilde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden hatalı değerlendirme ve eksik inceleme sonucunda, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; sanık hakkında 5237 sayılı yasanın 205/1-son ve 43. maddeleri uyarınca tayin olunan 3 yıl 9 ay hapis cezasından TCK"nin 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması esnasında sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün yerine 2 yıl 13 ay 15 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 23.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.