3. Ceza Dairesi 2017/1947 E. , 2017/2268 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin ... hakkındaki 23/01/2017 gün ve 2016/12437 Esas, 2017/512 Karar sayılı ONAMA kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 18.02.2017 tarih KD-2014/347414 sayılı itiraznamesi ile;
“SSÇ hakkında çocuklarara özgü güvenlik tedbirilerinin uygulanamayacağına ve 6763 s. Y. İle değişik CMK.nun 253 ve 254. Madderi gereğince uzlaşma (uzlaştırma) kurumunda yapılan köklü değişiklik nedeniyle SSÇ"un hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu"ndan bahisle Dairemizin TEVDİİ ilamının kaldırılarak işin esasının incelenmesi talebiyle dosyanın, 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürülüğe giren 6352 sayılı yasanın 99. maddesiyle ile 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler hükmü uyarınca itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
II- ... hakkındaki Dairemizin 23/01/2017 gün ve 2016/12437 Esas, 2017/512 Karar sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASINA,
Suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 sayılı ÇKK’nın 5/1-a maddesi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanmasına karar verilmesi ile hükmün temyizi kabil hale geldiği belirlenerek yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı basit yaralama suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuk ile katılan arasında 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
2) Kabule göre de;
a) Suça sürüklenen çocuğun ...ile birlikte katılanı yaralayıp ..."ın bıçak kullandığı olayda asli fail olduğu halde suça sürüklenen çocuk hakkında da TCK"nin 86/3-e maddesinin uygulanması gerektiği halde eksik cezaya hükmedilmesi,
b) İlk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin belirlenememesi nedeniyle, TCK"nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükmü uygulanırken indirim oranının alt sınırdan belirlenmesi gerekirken ½ oranında indirim yapılması,
c) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 tarih ve 2012/9-1468 esas, 2013/101 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nin 31. maddesinde sadece 12 yaşını doldurmamış veya 12-15 yaş grubu içinde olup da işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmeyen çocuklar için çocuklara özgü güvenlik tedbirinin öngörüldüğü, diğer bir anlatımla ceza sorumluluğu bulunan çocuklar hakkında indirilmiş cezaya hükmolunmasının kabul edildiği, ceza yerine veya ceza ile birlikte güvenlik tedbiri uygulanmasının kabul edilmediği, kanuni dayanağı bulunmayan bir tedbirin çocuğun yararına da olsa uygulanamayacağı gözetilmeden hakkında cezaya hükmedilen suça sürüklenen çocuk hakkında ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbirine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, CMUK"un 326/son maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca itiraznameye uygun olarak BOZULMASINA, 06.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.