9. Hukuk Dairesi 2014/32925 E. , 2016/6295 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette güvenlik görevlisi olarak 01/02/2008-15/02/2013 tarihleri arasında çalıştığını, davacıya daha düşük maaş ve primlerle çalışma teklif edildiğini, davacının bu teklifi kabul etmediğini, bu nedenle işten çıkarıldığını, davacı da dahil olmak üzere işyerinde bu teklifi kabil etmeyen personele mobbing uygulandığını, işi bırakması için baskı ve kötü muameleye maruz kaldığını, İstanbul"un en ücra ve en uzak yerlerinde çalıştırıldığını, davacının istifa etmemesi üzerine 15/02/2013 tarihinde işine haksız ve bildirimsiz olarak son verildiğini, davacının davalı işyerinde 01/02/2013 tarihi itibariyle 5 yıllık çalışmasını doldurduğunu ve 14 günlük ücretli izin hakkı kazandığını, davacının bu izinleri kullanmadığını buna ilişkin ücretin ödenmediğini, ayrıca davacının 01/02/2013 - 15/02/2013 tarihleri arasındaki çalışmasının karşılığı olan 15 günlük maaş, prim ve fazla mesai ücretlerinin de davacıya ödenmediğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacıyla yapılan iş sözleşmesinde davalı işyerinin davacının görev yerini muvafakat aranmaksızın değiştirebileceğini, davacının yeni görev yerinin davacıya 19/02/2013 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, davacının bu ihtarname ile işe 22/03/2013 tarihinde başlaması gerektiğinin bildirildiğini, davacının ise 22/03/2013 - 28/03/2013 tarihleri arasında işe gelmediğini, herhangi bir mazeret ve gerekçe de bildirmediğini, bu ihtarnamenin davacının iş sözleşmesine aykırı olarak güncel adresini bildirmemesi nedeniyle iade edildiğini, bunun üzerine davacıya 08/03/2013 tarihinde tekrar ihtarname ile davacının yeni adresine proje değişikliği bildiriminin gönderildiğini , davacının yeni görev yerinde işe başlamadığını, herhangi bir mazeret ve rapor da sunmadığını, bunun üzerine davacının 20/03/2013 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesinin feshedildiğini, Davacının işten ayrılmasını sağlamak için uzak bir görev gönderildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, iş sözleşmesinin işverene Büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde görev yeri değişikliği yapma hakkı verdiğini, davalının yönetim hakkından kaynaklanan emir ve talimat alma hakkını kullandığını, davacının projelerdeki ihtiyaç doğrultusunda yeni yerinde görevlendirildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacının kullanmadığını iddia ettiği yıllık izin talebinin hangi yıla ait olduğunu açıklaması gerektiğini, davacının bu talebinin reddi gerektiğini, davacının ücretinin düzenli olarak banka hesabına yatırılması gerektiğini, davacının böyle bir alacağının da olmadığını, davacının taleplerinin reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacıya davalı tarafından 22.02.2013 tarihinde çalışacağı yeni görev yerinin 19.02.2013 tarihli ..... Noterliği’ne ait..... yevmiye numaralı ihtarname ile bildirildiği davacının bu ihtarnameye itiraz etmediği, davacının 22.02.2013 tarihinden itibaren işe gitmediğine dair tutanak tutulduğu ve 08.03.2013 tarihinde işe gelmedii için ihtarname gönderildiği davacının bu ihtarnameyi tebliğ etmesine rağmen davacı tarafından bir cevap verilmediği davalı tarafından davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminat alacağının bulunmadığı, davacının toplam yıllık izin süresinin 70 gün olduğu yıllık izin belgelerinden 4 gün yıllık izin ve 6 gün yol izni kullandığı, ücret bordrolarından ise davacıya toplam 39 gün yıllık izin ücreti ödendiği anlaşıldığından yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığı kanaatine varıldığı, davacının 15 gün ücret alacağının ödendiğini banka hesap ekstresinden tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
İş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia eden işveren feshin haklı nedene dayandığını ispat etmelidir. Ayrıca işçi bir fesih tarihi bildirdiğinde feshin bu tarih itibariyle değerlendirilmesi gerekir. Bu tarihten sonra tutulan tutanaklara ve fesih nedenine itibar edilmemelidir.
Somut uyuşmazlıkta güvenlik görevlisi olarak çalışan davacının iş sözleşmesi kendisine bildirilen yeni görev yerinde işe başlamadığı ve herhangi bir mazeret ve rapor sunmadığı için 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-g maddesi uyarınca feshedilmiştir. Mahkemece davacının iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedildiği kanaatiyle kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine karar verilmişse de;
Davacı 08.03.2013 harç tarihli dilekçesiyle iş sözleşmesinin 15.02.2013 tarihinde işverence haksız sonlandırıldığı gerekçesiyle dava açmıştır. Davalı şirketin Pfizer projesinde çalışan davacıya 19.02.2013 tarihli noter bildirimiyle .... AVM projesinde 22.02.2013 tarihinden itibaren çalışacağı ihtarı gönderilmiştir. Söz konusu ihtar davacıya dava açtığı tarihten sonra tebliğ edilmiş, dosyaya davalı tarafından sunulan devamsızlık tutanakları davacıya ihtar tebliğ edilmeden ..... AVM projesi için 22.02.2013 tarihinden itibaren tutulmuştur. Davacı tanıklarının davalı şirketin Pfizer ihalesini kaybettikten sonra işçileri düşük ücretle başka projelerde görevlendirdikleri davacının bunu kabul etmediği yönündeki beyanları da dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin haksız olarak 15.02.2013 tarihinde feshedildiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı açık olup hatalı değerlendirmeyle söz konusu alacakların ret edilmesi hatalıdır.
3- Davacı davalı işyerinde 01/02/2013 tarihi itibariyle 5 yıllık çalışmasını doldurduğunu ve 14 günlük ücretli izin hakkı kazandığını, davacının bu izinleri kullanmadığını beyan ederek yıllık izin ücreti talep etmiştir. Dosyaya bir kısım izin belgeleri ve bordrolar sunulmuşsa da, söz konusu izin belgelerinin 5 yıllık kıdemini doldurmadan önceki dönemlere ait olduğu, bu nedenle davacının 5 yıllık kıdemini doldurduğunda hak kazandığı 14 günlük yıllık iznin kullandırıldığı veya ücretinin ödendiğinin işverence kanıtlanmadığı gözetilmeksizin davacının yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
4- Davacı 2013 yılı şubat ayına ilişkin 15 günlük ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkemece ücret alacağının ödendiğinden bahisle reddine karar verilmişse de, söz konusu alacak dava açıldıktan sonra ödendiğinden 6100 sayılı HMK’nın 331/1. maddesine göre konusuz kalıp hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmekle birlikte dava açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.03.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.