Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3154 Esas 2019/1466 Karar Sayılı İlamı

19. HUKUK DAİRESİ

Davacı ... vek. Av. ... ile davalı (Temlik Eden) ... A.Ş., (Temlik Alan) ... Varlık Yönetim A.Ş. vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 11.12.2012 gün, 2011/348 E.-2012/1296 K. sayılı hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 13.02.2017 gün, 2016/6289 E.-2017/1064 K. sayılı ilamına karşı davacı vekilince süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, davacının dava dışı ...’den devir aldığı taşınmazın üzerinde davalı banka lehine dava dışı ... Boru Profil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ipotek tesis edilmiş olduğunu, kullanılan kredi bedellerinin ödendiğini, ancak davalı bankaca ipoteğin fek edilmediğini belirterek ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, ipotek ile teminat altına alınan borcun devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre ipotek ile teminat altına alınan borcun devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm verilmesinden sonra davalı banka tarafından dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi için yapılan takip konusu alacak haklarının Girişim Varlık Yönetimi A.Ş.’ne devredildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 13.02.2017 gün, 2016/6289 E.-2017/1064 K. sayılı ilamı ile onanmış ise de, davacının karar düzeltme talebi üzerine yapılan yeniden değerlendirmede, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı banka kayıtları üzerinde yapılan incelemede ipotek senedinde bankaya olan kredi borçları teminat altına alınan müşteri ... Boru Profil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin hesapları değil, ipotek senedi ve takiple ilişkisiz olan ... Boru Profil San. ve Tic. A.Ş.’nin hesapları incelenmiş ve bu şirketin bakiye borcu olduğu saptanmıştır. Mahkemece bilirkişi raporundaki bu tutarsızlığın giderilmesi için bu iki şirketin isim benzerliği de dikkate alınarak nevi değişikliği olup olmadığı, bu iki şirketin aynı şirket mi olduğu araştırılmadan bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 13.02.2017 gün, 2016/6289 E.-2017/1064 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.