Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6878 Esas 2016/1040 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK 155/2, 168/1, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince 4 ay hapis ve 740 TL adli para cezası

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın şikayetçi ..."ın araç kiralama şirketinden 08/12/2005 tarihinde bir aylığına araç kiraladığı, sonrasında bu süreyi üç ay daha uzattıkları, sanığın 08/04/2006 tarihinde aracı teslim etmesi gerekirken teslim etmediği, 11/05/2006 tarihinde aracın Bursa ili Mudanya ilçesinde emniyet görevlilerince hasarlı bir şekilde bulunduğu, bu suretle sanığın atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
1-Sanığa atılı eylemin TCK"nın 155/1. maddesinde öngörülen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Dosya arasında şikayetçinin zararının giderildiğine dair bir belge veya şikayetçinin beyanı olmadığı halde zararın giderilip giderilmediği hususu araştırılmaksızın sanık hakkında TCK"nın 168/1 maddesinin uygulanması,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 150 gün olarak tayin edilmesi,
4-Sanık hakkında hükmolunan ceza TCK"nın 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının karşılıksız çek keşide etme suçuna ilişkin olduğu, bu eylemin 5941 sayılı kanun ile suç olmaktan çıkarıldığının gözetilmemesi,
5- TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.