Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, şirket ortaklarından dava dışı ...."in yetkisi olmadığı halde şirket adına düzenlediği bononun davalı tarafından icra takibine konulduğunu ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, savcılık ifadeleri doğrultusunda ispat külfetinin yer değiştirip davalı tarafa geçtiği, davalının bono nedeniyle davacı şirketin borçlu olduğunu yazılı delille kanıtlaması gerektiği, davacı şirketin kayıtlarında da takip ve dava konusu senet karşılığının kayıtlı olmadığı, bir başka anlatımla davalının davacı şirketin borçlu olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Bononun, ticari defterlerde kayıtlı olmaması tek başına bonodan dolayı alacak bulunmadığı sonucunu doğurmaz. Bonoya karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille ispatı gerekir. Mahkemece bu yönlerin gözetilmemiş olması doğru değil ise de davalılar vekilinin temyizi kötüniyet tazminatına yönelik olup, esasa yönelik temyiz bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. Açıklanan bu durum karşısında somut olay bakımından kötüniyet tazminatı koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.