10. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1072 Karar No: 2019/9837 Karar Tarihi: 12.12.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/1072 Esas 2019/9837 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2017/1072 E. , 2019/9837 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı kurum tarafından trafik kazası sonucu sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödemesinin tahsili istemine ilişkin davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi olup, 1. fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği, 4. fıkrasında, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle gerçekleşmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısının, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edileceği belirtilmiştir. Kurumun rücu hakkının, kanundan doğan, kendine özgü, sigortalı veya hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dayanması karşısında, yapılan ödemelerin tazmin sorumlularının kusuruna isabet eden miktarıyla sınırlı şekilde tahsiline karar verilmesi gerekirken eldeki davada, sigortalının tazminat davasında davadan feragat etmesinin iş bu dava yönünden sonuca etkili olmayacağı gözetilmeksizin mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.