13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/16884 Karar No: 2018/3622 Karar Tarihi: 14.03.2018
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/16884 Esas 2018/3622 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2016/16884 E. , 2018/3622 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Sanığın yüzüne karşı verilen hükmü 1412 Sayılı CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 25.01.2016 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteminin aynı kanunun 317.maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, II-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Suluova Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2003/272 Esas ve 2004/372 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/03/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.