4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/181 Karar No: 2016/6790 Karar Tarihi: 23.05.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/181 Esas 2016/6790 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/181 E. , 2016/6790 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/02/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazları yönünden; Dava, haksız fiil nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile gayri resmi olarak birliktelik yaşadıklarını, bu birliktelikten çocukları olduğunu, davalının kendisini evlilik vaadi ile kandırdığını ve ayrıca kendisine şiddet uyguladığını belirterek uğramış olduğu manevi zararının tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıyı resmi nikah yapma vaadi ile kandırdığını, fiziksel ve ruhsal olarak zarara uğrattığını belirterek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; dava dilekçesinde gayriresmi evlilikten sonra evden kovulması nedenine dayalı olarak ve darp nedenine dayalı olarak manevi tazminat talep edildiği görülmüştür. Davacı, davalının evli olduğunu bilerek beraber yaşamıştır. Bu nedenle manevi tazminat talep edemezse de darp nedeni ile manevi tazminat talebinde bulunabilir. Davalının, davacıyı yaralaması nedeni ile mahkumiyeti de bulunduğuna göre, bu nedenle lehine uygun bir miktar tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Davaya konu olayda; olayın gelişimi, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında davacı lehine hükmedilen manevi tazminat miktarı fazladır. Şu durumda daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (1) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.