(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/931 E. , 2015/3154 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... Mahallesi 56 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmaz "bölgede yaygın olarak bulunan derin kuyulardan sulama imkanı olması nedeniyle sulu tarım arazisi " olarak değerlendirilmiş ise de; sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden (taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı), sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama yada başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden bölgenin yaygın olarak derin kuyulardan sulama imkanı olması nedeniyle taşınmazı sulu veya sulanabilir tarım arazi olarak kabul edilmesi ve bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
2-Bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ürünlere ilişkin üretim giderlerini gösteren miktarlar, bilirkişi raporuna ekli gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğü verileri ile mahkemece istenilen ve dosyaya sunulan gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğü verileri arasında farklı miktarlar belirtildiği ve bilirkişi kurulunca bu rakamlardan farklı üretim giderlerinin esas alındığı, mahkemece gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden açıklanan çelişkiyi giderecek şekilde münavebeye ilişkin veri cetvelleri getirtilip, gerekçeleri de belirtilmek suretiyle bilirkişiden ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,
3-Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılar için Kamulaştırma Yasası"nın kıymet takdiri esaslarını düzenleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının yapılara ilişkin (h) bendi gereğince niteliği belirlenerek bu niteliğe göre değerlendirme tarihi olan 2013 yılına ait Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı"nca yayımlanan yapı birim fiyat listesindeki birim fiyatına göre ve ayrıca yıpranma payı da düşülmek suretiyle değerinin tespiti gerekirken; yapının niteliği, alanı, yaşı konularında hiç bir değerlendirme içermeyen, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınması,
4-Dava konusu taşınmazın ... Belediye Başkanlığı mücavir alanı içinde olması, belediye ve diğer alt yapı hizmetlerinden kısmen yararlanması, etrafında yapılaşma olması, şehir merkezine ve çevre yoluna yakın olması, etrafında yoğun bir şekilde tavuk kümeslerinin bulunması, bölgenin cazibe merkezi olması gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en fazla %75 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden %100 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 03.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.