1. Hukuk Dairesi 2014/18962 E. , 2015/2556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2014
NUMARASI : 2013/165-2014/244
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .......... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, paylı mülkiyet üzere davalılar ile birlikte paydaşı olduğu 1981 ada 65 parsel sayılı taşınmazdaki binanın tamamı davalılar tarafından kullanıldığı halde yasal miras payı oranında hiç bedel ödenmediğini ileri sürerek, ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, binanın katkıları ile yapıldığını ve binada boş daire olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulu olmayan arsa vasıflı 1981 ada 65 parsel sayılı taşınmazdaki 1/4 payın tarafların mirasbırakanı ........ adına kayıtlıyken 25.10.2000 tarihinde dava dışı .......... onunda 28.05.2001 tarihinde davalılara temlik etmesi ile taşınmazda davalıların 1/3 "er oranda paydaş oldukları, ne var ki; murisin temlik ettiği pay yönünden, muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak davacı Nesrin tarafından davalılar aleyhine ......... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nde 2011/453E., 2013/75K. sayılı davanın açıldığı, davanın kabulüne dair verilen kararın kesinleştiği, murisin 30.05.2010 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak boşandığı ilk eşinden olma çocuğu davacı Nesrin ve ikinci eşinden olma davalı çocuklarının kaldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)
Somut olayda, davalılar taşınmazdaki bir dairenin boş olup kullanılmadığını savundukları halde davalıların savunması üzerinde durularak bu husus açıklığa kavuşturulmuş değildir.
Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, taraf delillerinin eksiksiz toplanması, çekişme konusu 1981 ada 65 parsel sayılı taşınmazdaki daire leri hangi davalının ne şekilde tasarruf ettiğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, davacının dava konusu taşınmazda kullandığı veya kullanabileceği bir bölüm bulunup bulunmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılması hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.