Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/468
Karar No: 2017/4455

Kasten yaralama - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/468 Esas 2017/4455 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 36. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nun 307. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesi değiştirildiğini belirtir. Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir. Karşı oyda, sanık tarafından yapılan kasten yaralama suçunun işkence suçunu oluşturmadığı ve yerel mahkeme direnme kararının usul ve Yasaya uygun olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK'nun 94. maddesi, Anayasanın 17. maddesinin 3. fıkrası, İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin 1. maddesidir.
8. Ceza Dairesi         2017/468 E.  ,  2017/4455 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Hükümlülük ve direnme

    Gereği görüşülüp düşünüldü:

    02.12.2016 gün 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesi ile 5271 sayılı CMK.nun 307. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesi değiştirilerek;

    “Direnme kararları, kararlarına direnilen daireye gönderilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir...” şeklinde yapılan düzenleme karşısında yerel mahkemece verilen direnme kararının incelenmesinde;

    Dairemizin 12.12.2013 gün 2013/15875 E. 2013/29039 K. sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere; sanığın eyleminin ani olarak gelişen nitelikte olmayıp, mağdurun elleri kelepçeli vaziyette iken kendisine tokat vuran sanığa tepki olarak iteklemesi üzerine sanığın mağduru kelepçelerinden tutup karakolun başka yerine götürerek burada copla vücudunun değişik yerlerine vurma, aynı zamanda tehdit, hakaret içeren sözler sarf etme şeklinde sübut bulan eyleminin işkence suçunu oluşturması karşısında Dairemizin 12.12.2013 gün ve 2013/29039 K. sayılı kararında usül ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle, Dairemiz kararına karşı İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.09.2014 gün, 2014/65 E. 2014/213 K. sayılı direnme kararının reddi ile anılan direnme kararının incelenmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, üyeler ... ve ..."in direnme kararının onanması gerektiği yönündeki karşı oyları ve oyçokluğuyla 20.04.2017 günü karar verildi.

    KARŞI OY

    Sanık ... hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, sanığın fiilinin kasten yaralama suçunu oluşturduğu ve bu suçtan mahkumiyetine ilişkin İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.09.2014 tarih ve 2014/65- 213 esas ve karar sayılı direnme (ısrar) kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne aşağıdaki gerekçelerle katılma olanağı olmamıştır.
    TCK.nun 94. maddesinde düzenlenen işkence suçunun hareket unsuru “insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştirmek...” olarak gösterilmiştir.
    Suçun oluşması için, gerçekleştirilen davranış ve hareketlerin insan onuru ile bağdaşmaması ve aynı zamanda bu hareketlerin mağdurun bedensel ve ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine veya aşağılanmasına yol açacak biçimde olması gerekmektedir.
    10 Şubat 1984 tarihli “İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin” 2. maddesinde işkence kavramı tanımlanmıştır. Buna göre;
    “İşkence, bir şahsa veya üçüncü bir şahsa, bu şahsın veya üçüncü şahsın işlediği veya işlediğinden şüphe edilen fiil sebebiyle, cezalandırmak amacıyla, bilgi veya itiraf elde etmek için veya ayırım gözeten herhangi bir sebep dolayısıyla bir kamu görevlisinin veya bu sıfatla hareket eden bir başka şahsın teşviki veya rızası veya muvafakatıyla uygulanan fiziki veya manevi ağır acı veya ızdırap veren fiil anlamına gelir.
    Bu yalnızca yasal müeyyidelerin uygulanmasından doğan, tabiatında olan veya arızi olarak husule gelen acı ve ızdırabı içermez.”
    Anayasanın 17. maddesinin 3. fıkrasında “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.” hükmü yer almaktadır.
    TCK.nun 94. maddenin gerekçesinde işkence suçunun hareket unsuru olarak gösterilen fiillerin sistematik ve belli bir süreç içinde işlenmesi gerektiği “işkence teşkil eden fiiller, aslında kasten yaralama, hakaret, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyan fiillerdir. Ancak, bu fiiller ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedir. Bir süreç içinde süreklilik arzeder bir tarzda işlenen işkencenin en önemli özelliği, kişinin psikolojisi, ruh sağlığı, algılama ve irade yeteneği üzerindeki tahrip edici etkilerinin olmasıdır.” denilmek suretiyle açıkça ifade edilmiştir.
    10 Şubat 1984 tarihli “İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi” ile TCK.nun 94. maddesi ve diğer yasal düzenlemeler gözönüne alındığında belli bir sürece yayılmayan ve sistematik olmayan davranışlara işkence suçunu değil, davranışın oluşturduğu suçu oluşturacaktır.
    Somut olaya gelindiğinde; 08.07.2008 tarihinde Beyoğlu ilçesi sınırları dahilinde faaliyet gösteren ... Bar isimli işyerinde cebir ve şiddet ile fazla hesap ücreti alındığı iddia ve şikayeti üzerine adı geçen barda şef garson olarak çalışan mağdur ... ile diğer bar çalışanları ..., ..., ... ve ... isimli şahısların haklarındaki yağma suçunun soruşturulması amacıyla polis ekiplerince sanık ..."un grup amiri olarak göreve yaptığı Taksim Polis Merkezi Amirliğine götürüldükleri, sanığın mağdura tokatla vurması üzerine elleri kelepçeli olan mağdurun eliyle sanığı ittirmesi sonucu sanığın bu kez tahta ve plastik jopla mağdura vurarak BTM ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı dosyada mevcut delillerden anlaşılmaktadır.
    Olayın oluş şekli gözönüne alındığında, Taksim Polis Merkezinde görevli sanığın, mağduru polis merkezi içinde araya herhangi bir fasıla girmeden, önce tokatla sonra da jopla vurmak suretiyle Adli Tıp Raporunda belirtildiği şekilde yaralamıştır.
    Sanık fiili, aynı mekan ve zaman dilimi içinde gerçekleştirmiştir. Suç ani olarak işlenmiş olup belli bir sürece yayılmamış ve sistematik bir şekilde gerçekleşmiş değildir.
    Diğer yandan, suç süphesi nedeniyle Polis Merkezi Amirliği"nde bulunan mağdura bilgi veya itiraf elde etmek için vurulmadığı gibi fiilin “arizi” olarak meydana gelmesi ve ani gelişmesi, belli bir sürece yayılmaması ve sistematik olmayışı gözetildiğinde sanığın fiilinin “İşkenceye ve Diğer Zalimane, Gayriinsani veya Küçültücü Muamele veya Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin 1. maddesi ile TCK.nun 94. maddesi kapsamında işkence olarak kabulü olanaklı değildir.
    Bu itibarla, sanığın fiilinin işkence değil, kasten yaralama suçunu oluşturduğuna ve bu suçtan mahkumiyetine dair yerel mahkeme direnme kararının usul ve Yasaya uygun olup onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 20.04.2017

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi