11. Hukuk Dairesi 2016/9386 E. , 2018/1945 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.12.2015 tarih ve 2015/776-2015/840 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin çocuğu ve kardeşi olan Dursun Aydemir"in davalıya ait trene binmek isterken 07.04.2003 tarihinde uğradığı tren kazasında %76 oranında malul kaldığını ve sürekli başkasının bakımına muhtaç duruma düştüğünü, müvekkillerinin manevi zarara uğradıklarını, olayla ilgili olarak ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2008/234 Esas sayılı dava dosyası kapsamında verilen kararın kesinleştiğini belirterek şimdilik Mihrali ve ... için ayrı ayrı 50.000,00"er TL, ... için 25.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zaman aşımına uğradığını, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, olay sebebiyle müvekkili kuruluşa yüklenebilecek kusur ve sorumluluk bulunmadığını, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07/04/2003 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra verilen 28.12.2015 tarihli kararda hüküm fıkrasının 2. bendinde 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 371,25 TL harcın düşümü ile kalan 3.044,25 TL harcın davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Ancak bozmadan önce verilen 20.12.2012 tarihli ilk kararda 4.455,00 TL harçtan peşin alınan 371,25 TL harcın düşümü ile kalan 4.083,75 TL harcın davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, ilk karardan sonra davalı tarafça 23.08.2013 tarihinde 4.083.75 TL ödeme yapılmıştır. Buna göre bozmadan önce karar ve ilam harcı ödenmiş olduğundan davalı tarafın mükerrer ödeme yapmasına neden olacak şekilde harç alınmasına karar verilmesi ve davalıdan tahsil edilen fazla harcın iadesine karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Her ne kadar açıklanan hususlar bozmayı gerektirmekteyse de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, hüküm fıkrasının 2. bendinin çıkarılarak yerine “Bozmadan önce karar harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 1.039.50 TL karar harcının isteği halinde davalıya iadesine” ibaresinin yazılmasına, hükmün belirtilen şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.