Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/2923 Esas 2012/21942 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2923
Karar No: 2012/21942

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/2923 Esas 2012/21942 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/2923 E.  ,  2012/21942 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İnebolu İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 23/11/2011
    NUMARASI : 2011/38-2011/39

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü  haciz yolu ile takibe başlandığı, borçlu Ahmet Acar"ın, 20.09.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurarak 06.07.2011 tarihli  ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Borçlu tebligattan haberdar olduğu tarihten itibaren takibin şekline göre yasal sürede  tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin incelenmesini icra mahkemesinden isteyebilir. Ancak, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetini, öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük yasal sürede icra mahkemesine bildirmesi gerekir.
    Somut olayda, borçlu a  aynı takip dosyasında   çıkartılan ikinci ödeme emri 14.07.2011 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş olup, bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği halde, İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 20.09.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olduğundan, istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Borçlu, her iki ödeme emrinin tebliğinden itibaren İİK"nun 168/5.maddesi gereğince beş gün içinde icra mahkemesine şikayet ve itirazlarını bildirmemiştir.
    O halde mahkemece, yasal süresi içinde ileri sürülmeyen taleplerin  reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
     Diğer taraftan, İİK.nun 170/a maddesinde tazminat öngörülmediği halde borçlu yararına tazminata hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, borçlu yararına takip konusu asıl alacak üzerinde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi  ve her iki tarafın nispi harçtan kabul ve red oranına göre sorumlu tutulmalarıda  doğru olmamıştır. 
    SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.