7. Ceza Dairesi 2020/5412 E. , 2020/19497 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına, nakil aracının iadesine (ek karar)
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
Yasal 30 günlük süreden sonra hükmü temyiz eden o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkındaki beraat kararına ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
1. Sanığın içinde bulunduğu araçta yapılan aramada, 832 adet cep telefonu ve 225 adet bataryanın ele geçirildiği olayda, ele geçen cep telefonlarının kayıtlı ya da kayıt dışı olup olmadığının tespiti bakımından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu sisteminden IMEI sorgusu yapılarak kayıt dışı olduğunun tespiti halinde, dava konusu eşyaların ele geçirildiği aracın sanığın kardeşi adına tescilli olması ve hakkında mahkumiyet kararı verilen dosyanın diğer sanığının da beyanına göre malen sorumlunun şirketinde çalışan şoför olması karşısında, sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III. Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkındaki mahkumiyet kararına ve nakil aracının iadesine ilişkin karar ile ek karara ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
1. Ele geçen cep telefonlarının kayıtlı ya da kayıt dışı olup olmadığının tespiti bakımından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu sisteminden IMEI sorgusunun yapılması gerektiği gözetilmeden hüküm tesisi,
2. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3. Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde düzenlenen suçun üst sınırının iki yıl olduğu gözetilerek;
17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Yasanın 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi"nin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’nda yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4. Mahkemece 73 AC 145 plakalı nakil aracının iadesine karar verilmiş ise de; dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre araçta zula olduğu ve kaçak eşyanın bir kısmının zulalı bölümden ele geçirildiği, dava konusu nakil aracının suç tarihinden önce ve sonra farklı tarihlerde kaçakçılık suçunda kullanıldığı, buna ilişkin Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/93 Esas sayılı derdest dosyasında dosya sanığı ...’ın da sanık olduğu UYAP üzerinde yapılan incelemede anlaşılmakla; malen sorumlunun iyiniyetli 3. kişi durumunda olmadığı gözetilmeden nakil aracının müsaderesi yerine eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.