12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12161 Karar No: 2017/3637 Karar Tarihi: 09.03.2017
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/12161 Esas 2017/3637 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/12161 E. , 2017/3637 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu icra mahkemesine yaptığı başvuruda, 10.000,00-TL. tutarındaki kambiyo senedinin aralarındaki bir alacak verecek ilişkisinden dolayı verildiği, alacaklı görünen taraftan 10.000,00-TL. tutarında bir mal ve hizmet satın almadığı, sadece elden nakit olarak 3.000,00-TL. tutarında para aldığı ve borcun da ödendiğini belirterek, borca itirazda bulunduğu, mahkemece; başvurunun gecikmiş itiraz olarak nitelendirildiği ve davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 65. maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur. İtiraz üzerine, icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin talikini tensip edebilir. İcra mahkemesi tetkikatını evrak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule şayan olup olmadığına karar verir..." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; borçluya ödeme emrinin 09/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 15/09/2015 havale tarihli itiraz dilekçesi ile borcun esasına ve borcunun olmadığına ilişkin bir takım beyanlarda bulunduğu, kendi kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edemediğine ilişkin herhangi bir beyana yer vermediği görülmüştür. Borçlunun söz konusu dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile takipten önceki ödeme itirazıdır. Bu itirazın, İİK.’nun 168/5. maddesine göre 5 günlük sürede yapılması gerekir. Borçlunun 15/09/2015 tarihinde yapmış olduğu itiraz, yasal 5 günlük süreden sonradır. Bu durumda istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle gecikmiş itiraz olarak kabul edilerek, takibin 2.000,00-TL. asıl alacak üzerinden devamına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.