11. Hukuk Dairesi 2016/7753 E. , 2018/1940 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24.03.2016 tarih ve 2015/214-2016/101 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "... ac özdemir company ... uluslararası nakliyat servis ve tic a.ş+şekil" ibare ve biçimli 39. sınıf hizmetleri içeren 1996/174119 ve "... ...-logistics global operations local solutions+şekil" ibareli 35, 36, 39 ve 42. sınıf hizmetleri içeren 2002/21178 sayılı tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının "GOTV+şekil" ibareli, 35 ve 41. sınftaki hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2013/86182 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilân olunduğunu, bunun üzerine kötüniyet, iltibas ve tanınmışlık vakıa ve hukuki sebeplerine dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduklarını, itirazlarının reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin markası ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi, onların tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterini de zedeleyeceğini ileri sürerek ... kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, başvuru ile redde mesnet alınmaya çalışılan markaların kapsamlarında yer alan ürün ve hizmetler itibariyle ortalama düzeydeki tüketicilerin davacı markalarıyla başvuru konusu işareti karıştırmasının mümkün olmadığını, davacı markalarının tanınmış olmasının da sonuca etkisinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen davaya katılmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markalarının ... ibareli oldukları, markalardaki asıl ve ayırt edici unsurunun ... ibaresinden oluştuğu, anılan kelimenin marka kapsamındaki ürün ve hizmetler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürün ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 35. sınıf hizmetlerin tamamının davacının markalarının kapsamında yer aldığı, buna karşın 41. sınıf hizmetlerin tamamen farklı tür olduğu, 35. sınıf hizmetler için davacı itirazlarının reddine dair ... kararının hukuka uygun bulunmadığı, buna karşın farklı tür hizmetler olan 41. sınıf bakımından kurum kararının hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle ... ... kararının, 35. sınıf hizmetler bakımından davacı itirazlarının reddi yönünden iptaline, sair yönlerden iptal isteminin reddine, davalı başvurusu marka olarak tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz isteği harca tabi ise, temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Temyiz eden, harcını ... olduğu temyiz dilekçesini daha sonraki bir tarihte mahkeme kalemine verirse, temyiz talebi temyiz dilekçesinin mahkeme kalemine verildiği tarihte yapılmış sayılır. Somut olayda temyiz isteği harca tabidir. Davalı ... vekiline 22.04.2016 tarihinde gerekçeli karar tebliğ edilmiş, davalı tarafından 27.05.2016 tarihinde temyiz dilekçesi verilmiştir. Bu tarih itibariyle 15 günlük temyiz süresi geçmiş bulunmaktadır. Her ne kadar davalı ... vekili tarafından temyiz harcı süresinde yatırılmış olsa da temyiz dilekçesinin kaydı temyiz süresi içinde yapılmamıştır. Bu durumda davalı ... vekili tarafından süresinde yapılmış bir temyiz istemi olmadığından temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.