BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/840 Esas 2019/353 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2017/840
Karar No: 2019/353
Karar Tarihi: 30.04.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/840 Esas 2019/353 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/840
KARAR NO : 2019/353

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2017
KARAR TARİHİ : 30/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla ... 20. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibinin başlatıldığını, borçlu süresi içinde borçlu olmadığını iddia edip borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı tarafın müvekkiline 28.588,25-TL borçlu olduğunu ve bu borcu ödememesi sebebiyle müvekkili tarafından cari pesap kat edilmek zorunda kalındığını ve icra takibinin başlatıldığını, haklı davanın kabulü ile davalının itirazının iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlu şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiş, davalıyı temsilen davalı taraftan duruşmalara katılanda olmamıştır.
DELİLLER:
1-... 20. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası.
2-Taraflar arasındaki cari hesap ekstreleri, taraflar arasında düzenlenen ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... sıra nolu bir takım fatura suretleri.
3-... Vergi Dairesi Müdürlüğünün taraflar arasındaki 2016 yılı dönemine ait BA/BS formları.
4-..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...., ..., ..., ... sıra nolu bir takım vinç çalışma tutanak suretleri.
5-Mahkememizce atanan bilirkişiler İnşaat Mühendisi ... ve Mali Müşavir ... tarafından sunulan müşterek bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Vinç Hizmet Sözleşmesinden kaynaklandığı iddia edilen fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali talebidir.
Mahkememizin 23/05/2018 tarihli ve 06/11/2018 tarihli celse ara kararları gereğince tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda, davacı tarafından davalıya iddia edilen hizmetin ifa edilip edilmediği, edilmiş ise ne miktarda edildiği, sözleşme var ise sözleşme ile kararlaştırılan bedel üzerinden davacının hak ettiği bir bedel olup olmadığı, hizmet ifa edilmiş ise fakat sözleşme yoksa piyasa rayiç değerine göre davacının hak ettiği bedelin takip tarihi itibariyle, varsa davalı tarafından yapılmış ödemeler mahsup edilmek suretiyle hesaplanması ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yapılması ve rapor alınmasına karar verilmesine rağmen davalı, ticari defterlerini ibraz etmemiştir; davacı ise ibraz etmiştir. Bilirkişi heyeti olarak İnşaat Mühendisi ... ve Mali Müşavir ...'a dosya tevdi edilmiş olup bilirkişilerce sunulan 03/01/2019 tarihli müşterek raporunda özetle:.." davada uyuşmazlık konusunun davalı hakkında ... 20. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibin, davalının itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğunu, davacı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerini süresİ içinide yaptırdığı muhasebe tekniği açısından ilgil hesapların birbirini doğruladığı ve defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davacının kestiği faturaların tamamının defter kayıtlarında mecut olduğunu, davacı ... Tic. Ltd. Şti. ticari defter kayıtlarında 28.588,25-TL alacaklı gözüktüğünü, davacı ... Tic. Ltd. Şti.'nin ... 20. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında takip tarihi itibari ile 25.588,25-TL asıl alacak takip başlattığı ve dava tarihi olan 02/10/2017 ile 937,54-TL gecikme faizi ile birlikte 29.525,79-TL alacak hesap edildiği, talep edilen icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde olduğuna..." dair müşterek rapor mahkemeye sunulmuştur.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 23/01/2017 tarihli ve 2016/4087 E. - 2017/261 K. sayılı kararında;
"6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK'ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır." şeklinde karar verilmiştir. Mahkememizde görülen davada davalı tarafa ticari defterlerini sunması için ihtaratlı tebligat yapılmışsa da davalı tarafça ticari defterler sunulmamıştır. Bu nedenle davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defterleri davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Celp edilen icra dosyası, dosyada bulunan faturalar, cari hesap ekstresi, vinç çalışma tutanakları, davacı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtları ve bilirkişi raporları başta olmak üzere tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının davalıya vinç hizmeti verdiğine ve davasını ispat ettiğine kanaat getirilmiş ve bilirkişi raporları dosya kapsamı ve deliller ile örtüştüğünden mahkememizce de hadiseye ve hukuka uygun ve denetime elverişli bulunmuş takibin aynen devamına, alacağın likit, davalı borçlu itirazının haksız ve davacının alacağını geciktirmek maksadıyla yapıldığı anlaşıldığından icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davalı borçlunun ... 20. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Hüküm altına alınan alacağın %20'si olan 5.717,65-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.952,86-TL harçtan peşin alınan 488,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.464,65-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 3.430,59-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama gideri 519,62-TL ilk harç ve masraflar, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 121,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.841,12-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/04/2019

Katip ...
E-imza


Hakim ...
E-imza




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.