Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/664
Karar No: 2018/2360
Karar Tarihi: 22.02.2018

Hakaret - tehdit - görevi yaptırmamak için direnme - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/664 Esas 2018/2360 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanık, hakaret, tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkum edildi. Dosya daha sonra temyize gönderildi ve yapılan incelemede, tehdit suçunun kanuna uygun olarak yapıldığı ve sanık hakkındaki suçlamaların eksiksiz şekilde sergilendiği belirtilerek temyiz isteğinin reddiyle hüküm onandı. Ancak, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümler temyiz edildi ve yapılan incelemede, sanığın savunmalarının mağdurlar tarafından doğrulandığı ancak tutanak düzenleyiciler ve tanıklar arasında çelişki olduğu için eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verildiği tespit edildi. Ayrıca, hakaret suçunun fiilin tektir ve aynı suç birden fazla kişiye karşı işlendiği durumlarda TCK’nın 43. madde ikinci fıkrasının uygulanması gerektiği belirtildi. Bu nedenlerle hakaret suçunun detayları açıklanmadan yetersiz gerekçeyle TCK'nin 125/4. maddesi uygulanması hatası yapıldığı için hükümlerin bozulmasına karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK'nın 43. madde ikinci fıkrası, 58. madde ve 125/4. madde.
18. Ceza Dairesi         2016/664 E.  ,  2018/2360 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler, gerekçe içeriğine göre ve adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, TCK’nın 58. maddesi uygulanmamış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı belirlenerek yapılan incelemede:
    A-Sanığa yükletilen müşteki ..."a yönelik tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşıldığından, sanık ..."nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    B-Hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanığın aşamalarda atılı suçları işlemediğini savunması, mağdurlar ... ve ..."nün sanığın savunmalarını doğrulaması, mağdur ..."nun ise aşamalarda sanığın hakaret ve tehdit içeren sözleri ambulans çağrıldıktan sonra sarf ettiğini bildirmesi karşısında, tutanak düzenleyiciler ... ve ... tanık sıfatıyla dinlenip beyanlar arasındaki çelişki giderilmeden ve hangi beyana hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi,
    2- Kabule göre de
    a-Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11.06.2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK"nun 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın kanunun 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretim mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın, müşteki ..."a karakolda hakaret ettikten sonra kendisine müdahale eden mağdurlar ..., ... ve ..."ya hakarette bulunması şeklinde kabul edilen eylemlerinin bir bütün halinde hukuki olarak tek bir suçu oluşturması nedeniyle, TCK’nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekirken, iki ayrı hüküm kurulması,
    b- Müşteki ..."a yönelik hakaret eyleminin ne şekilde aleni olarak işlendiği açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanması,
    Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi