
Esas No: 2019/1107
Karar No: 2020/1579
Karar Tarihi: 20.02.2020
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/1107 Esas 2020/1579 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus genel haciz yoluyla takipte, esas davada borçluların, birleşen davada şikayetçi üçüncü kişilerin icra mahkemesine başvurularında; üçüncü kişi anonim şirketlerin, hisse senedi çıkarmış halka açık anonim şirket niteliğinde olması nedeni ile borçluların şirketteki hisselerine İİK"nun 88. maddesine göre haciz konulabileceğini ileri sürerek İİK"nun 94. maddesi gereğince yapılan haciz işleminin iptalini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince, şikayetin esası incelenerek her iki davanın kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
İİK"nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna icra müdürlüğünün işleminden zarar gördüğünü ileri süren herkes başvurabilir. Şikayet yoluna başvurabilmesi için şikayet konusu işlemin iptali veya düzeltilmesinde şikayette bulunanın korunmaya değer hukuki bir yararının bulunması ve o işlemin doğrudan doğruya şikayetçinin kendi hukuki durumuna ilişkin olması ve işlemin şikayetçinin zararına bulunması gerekir. Bir başka deyişle şikayet edebilmek için hukuken korunmuş menfaatleri ihlal olunan durumunda bulunmak gerekir. Şu halde, davacı 3. kişiler, taraf olmadıkları takip dosyasında borçlu yararına işlem yapılması konusunda talepte bulunamazlar.
Somut olayda, birleşen davada, davacı 3. kişilerin, kendilerine gönderilen haciz müzekkerelerine karşılık icra müdürlüğüne beyanda bulunmakla yetinmeleri gerekirken borçlu yararına haczin kaldırılmasını istemelerinde aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 07/11/2018 tarih ve 2018/1909 E. - 2018/2052 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 07/06/2018 tarih ve 2017/462 E. - 2018/248 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.