16. Ceza Dairesi 2019/11081 E. , 2021/2775 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
11.11.2019 tarihli ek kararlar
Hüküm : 1-Sanıklar ...,...,...,... ve ...hakkındaki
davaların, CMK’nın 10. maddesi uyarınca tefriki,
2-Sanıklar ..., ...,...,...,..., ..., ... ve
... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma
suçundan, sanık ... hakkında
Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme
suçundan beraatlerine ilişkin istinaf başvurusunun
esastan reddi,
3-Sanık ... hakkında, TCK’nın 281/1, 62,
53/1-2-3, CMK’nın 231/5-7-8 maddeleri gereğince
verilen cezaya ilişkin hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına dair, istinaf başvurusunun esastan reddi,
4-Sanıklar ... ve ... hakkında
TCK’nın 314/2, 221/4-1. cümle, CMK’nın 223/1-4,
TCK’nın 221/5 maddeleri gereğince ceza verilmesine
yer olmadığına dair istinaf başvurusunun esastan reddi,
5-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında,
TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi,
TCK’nın 221/4, 62, 53/1-2-3, 58/9, 63, 221/5.
maddeleri gereğince mahkumiyetlerine dair istinaf
başvurularının düzeltilerek esastan reddi,
6-Sanıklar ..., ..., ...,
..., ..., ..., ... ..., ..., N... ve ... hakkında TCK’nın 314/2,
3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62,
53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri gereğince
mahkumiyetlerine dair istinaf başvurularının
düzeltilerek esastan reddi,
7-Sanıklar ... ve ...
hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1
maddesi, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri
gereğince mahkumiyetlerine dair istinaf başvurularının
düzeltilerek esastan reddi,
.
Sanık ...’in 03.03.2021, sanık müdafiinin ise 12.03.2021 tarihli dilekçeleri ile temyizden feragat ettikleri anlaşıldığından dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
Dairemizin 2020/3460 Esas sayılı dosyasının bu dosya ile birleştirilmesine karar verilerek, Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında Silahlı terör örgütüne üye olma suçlarına ilişkin kesin olarak verilen hükmün, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmekle, tüm sanıklar hakkındaki suçlara ilişkin olarak;
Sanıklardan ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan verilen hapis cezalarına yönelik olarak, ceza miktarı ve türü bakımından yapılan değerlendirmede, 24.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Yapılan Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 286"ncı maddesine eklenen 3"üncü fıkrada, TCK"nın 314"üncü maddede düzenlenen "silahlı örgüt suçu" kapsamında kurulan "beş yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren mahkumiyet ve ceza verilmesine yer
olmadığına ilişkin hükümlerin" temyiz kapsamına dahil olduğu anlaşılmakla, 24.06.2019 ve 11.11.2019 tarihlerinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi tarafından verilen 2018/287 - 2019/381 sayılı temyiz isteminin reddine dair ek kararlar kaldırılarak yapılan incelemede;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK"nın 299. maddesi uyarınca; sanık ... ve sanık müdafii duruşmalı inceleme istemlerinin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı vekilinin silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden kurulan mahkumiyet ve beraat ile ceza verilmesine yer olmadığı kararlarına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; suçun niteliği itibariyle doğrudan zarar görmediğinden ve bu suça yönelik davalar yönünden katılma hakkı bulunmadığından ve T.C. Cumhurbaşkanlığı vekilinin bu dava yönünden hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, suç delillerini yok etme suçu yönünden kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın ise CMK"nın 231/12. maddesi gereğince itiraza tabi olup, temyizi kabil kararlar mahiyetinde olmadığından, ayrıca sanıklar...,...,...,..., ve ... hakkında verilen tefrik kararının ise niteliği itibariyle CMK 286/1 maddesi gereğince temyize kabil kararlardan olmadığından temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 296/1 ve 298/1. maddeleri uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup sanığın yakalanması ile temadi kesileceğinden, Bölge Adliye Mahkemesi’nin ve İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli karar başlıklarında sanık ... yönünden suç tarihinin "03.09.2016" yerine “02.09.2016” olarak gösterilmesi, Bölge Adliye Mahkemesi’nin gerekçeli kararında “III” nolu başlıkta sanık ...’nın soyisminin “Sarı” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hatalar olarak kabul edilmiştir.
Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıklar ..., ... ve ... yönünden ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden; hükümden sonra dosyaya giren sanık ...’a ait 114231 ve sanık ...’ya ait 193019
ID nolu bylock tespit ve değerlendirme tutanakları duruşmada okunmadan karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Dosya kapsamına göre, FETÖ/PDY terör örgütü liderinin talimatından sonra ve bu talimat doğrultusunda Bank Asya"da birden çok katılım hesabı açıp para yatırdığı anlaşılan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nın bu eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısından kabule esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi, sonuca etkili görülmemiştir.
Dosyaya hükümden sonra giren ve sanık ... hakkında beyanlar içeren şüpheli İsa Yılmaz’ın savcılıkta müdafii huzurunda verdiği ifade içeriğine göre, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ilgili makamlarca zamanaşımı süresi içinde her zaman işlem yapılması mümkün görülmüştür.
I-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet ve ceza verilmesine yer olmadığı hükümleri ile sanık ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan kurulan beraat hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ile katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-) Sanıklar ... ve ... hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde;
1-Sanık ... bakımından:
TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle, 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de gözönünde bulundurularak hukuka, vicdana, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olarak
makul bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde fazla ceza tayini,
2-Sanık ... bakımından:
a-)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilerek;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden getirtilecek ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun CMK 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi; değerlendirme ve tespit tutanağının temin edilememesi halinde, operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen CGNAT kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda bilirkişiden teknik rapor alınması,
b-)Sanığın sohbetlere katıldığına yönelik beyanlarda bulunan tanık ... ve dosya sanığı ...’nın tanık sıfatıyla beyanları alınarak, sanığın hangi tarihlerde sohbetlere katıldığının somutlaştırılarak açıklattırılması gerekirken yazılı şekilde eksik araştırmayla hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, tutuklu sanık ...’ın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek sanığın ve müdafiinin tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.