Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1796
Karar No: 2019/1464
Karar Tarihi: 07.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1796 Esas 2019/1464 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı tarafın genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi borçlusuna ilamsız icra takibi başlatması nedeniyle davacı tarafın menfi tespit davası açtığı ancak dava konusu alacağın dava tarihinden önce davalı tarafından başka bir şirkete temlik edildiği belirlenmiştir. Bu sebeple, davalı şirkete açılan davada husumet nedeniyle reddedilirken, davalı şirket hakkındaki davanın esastan reddi ile koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafın vekalet ücreti talebinin kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Davacı tarafın kefaletinin sona erdiği, ödemelerin yapıldığı ve faizlerin yanlış hesaplandığı iddialarına dayalı olarak açtığı menfi tespit davası için yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, dosyanın konusunda uzman bir heyete tevdi edilerek banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak yeni bir rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 84, 87 ve 88. maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 399. maddelerine atıfta bulunulmuştur.
19. Hukuk Dairesi         2018/1796 E.  ,  2019/1464 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil ... ile vekili Av. ... gelmiş olduğundan, duruşmaya başlanarak hazır bulunan asilin ve vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı .... tarafından genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kredi asıl borçlusu ... ve kefil davacı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davacının kefaletinin ortadan kalkması ve ödemeler nedeniyle borcunun bulunmadığını, ayrıca faiz hesaplamasının da yanlış yapıldığını, asıl borçluya takip yapılmadığını iddia ederek davacının borcunun bulunmadığının tespitine, davacının sorumluluğunun bulunduğunun tespit edilmesi halinde ise kefalet miktarı, alacak miktarı ve faiz oranı hesaplanarak davacının borçlu olmadığı miktarın tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı .... vekili, davanın reddini istemiştir.
    Davalı .... tarafından dava konusu alacak dava tarihinden bir gün önce ... Varlık Yönetimi A.Ş.’ne temlik edilmiş, yargılama aşamasında duruşmalara davalı sıfatı ile ... Varlık Yönetimi A.Ş. vekili de katılmış, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece 17.07.2014 tarihinde davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile temlik alan davalı ... Varlık Yönetimi A.Ş. (yeni ünvanı: ... Varlık Yönetimi A.Ş.) vekilince temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 17.12.2015 gün, 2015/1107 E.-2015/17104 K. sayılı ilamı ile mahkemece menfi tespite hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği göz ardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu alacağın dava tarihinden önce davalı .... tarafından diğer davalı ... Varlık Yönetimi A.Ş.’ne temlik edildiği, bu sebeple eldeki davada davalı ....’nin husumetinin bulunmadığı, alınan bilirkişi raporlarına göre davacının borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalı .... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... Varlık Yönetimi A.Ş. ( yeni ünvanı: ... Varlık Yönetimi A.Ş.) hakkındaki davanın esastan reddine, davalı ... Varlık Yönetimi A.Ş.’nin koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava dosyası içinde bulunan temlik belgesinin incelenmesinden dava konusu alacağın dava tarihinden bir gün önce 27.12.2010 tarihinde davalı ... Varlık Yönetimi A.Ş. (yeni ünvanı: ... Varlık Yönetimi A.Ş.) ’ne devredildiği, ancak davacının temlikten haberdar olmadığından davalı .... aleyhine menfi tespit davası açtığı, dava tarihinden sonra dava konusu alacağın devredildiğini öğrendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda temlikten haberdar olmayan davacının davalı .... aleyhine açtığı davanın husumetten reddi doğru ise de, davacı aleyhine, davalı ... lehine vekalet ücretine hükmolunması doğru değildir.
    Davacı vekilinin davalı ... Varlık Yönetimi A.Ş. (yeni ünvanı: ... Varlık Yönetimi A.Ş.) bakımından temyizine gelince; davacı, kefaletinin sona erdiği, takip konusu borca yönelik ödemeler bulunduğu ve faizlerin yanlış hesap edildiği (takip öncesine ve sonrasına dayalı sebeplerle) iddialarına dayalı olarak eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Mahkemece yargılama aşamasında bir kök ve iki ek rapor alınmıştır. Alınan kök ve ek raporlar yeterli inceleme ve değerlendirmeyi içermediği gibi, ikinci ek raporda icra dosyasından gönderildiği bildirilen alacak hesabının bulunmadığı açıklanmıştır. Bu sebeple dosya ve eklerinin konusunda uzman yeni bir heyete tevdi edilerek, banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılıp, taraf itirazlarını, dosya kapsamında alınan önceki kök ve ek raporları, ödemeleri değerlendiren, faiz oranlarını tartışan bir rapor alınarak, temlik alan ... Varlık Yönetimi A.Ş.’nin dosya kapsamında daha önce alınan raporlara itirazları bulunup bulunmaması da (usuli kazanılmış hak oluşması bakımından) dikkate alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre ise kısmi borçsuzluk varsa buna ilişkin bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına Yargıtay duruşma tarihi de dikkate alınarak takdiren 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin temlik eden davalı .... ile temlik alan davalı ... Varlık Yönetimi A.Ş. (yeni ünvanı: ... Varlık Yönetimi A.Ş.)’nden alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi