12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/5686 Karar No: 2012/21862
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/5686 Esas 2012/21862 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/5686 E. , 2012/21862 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/12/2011 NUMARASI : 2010/220-2011/1376
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından, borçlu hakkında Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi sıfatıyla) 10.03.2009 tarihli boşanma ilamı ile hükmedilen nafaka alacağının tahsili amacıyla ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun itfa nedeniyle takibin iptaline karar verilmesi talebiyle icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun itfa itirazına dayanak olarak banka dekontları sunduğu görülmektedir. Dairemizin önceki uygulamalarında sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu aranırken, içtihat değişikliğine gidilerek, ödemelerin belirli kıstaslar dahilinde yapılması halinde, nafaka borcundan mahsubu gerekeceği ilkesi benimsenmeye başlanmıştır. Bu bağlamda nafaka alacağının tahsilini teminen borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra yapılan ödemelerin nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulü gerekir. Diğer taraftan, takip öncesine ait yapılan ödemelerde hükmolunan aylık nafaka miktarı ve bu miktarın katları şeklinde ödemeler görünüyor ise, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olarak yapıldığına dair atıf olmasa dahi bu ödemelerin de nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği ilkesi kabul edilmeye başlanılmıştır. Aksi halin kabulü, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir. Bu açıklamaların ışığında mahkemece, sunulan ödeme belgeleri değerlendirilerek, gerektiğinde Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK."nun 366. ve HUMK."nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.