(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/14951 E. , 2015/3121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü ... ve ... parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kamulaştırma Yasası"nın 4650 Sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır.
Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarında; dava konusu taşınmazlardan ... parsel sayılı taşınmazın 1.500 m² si zeytin bahçesi olmak üzere sulu tarım arazisi olduğu belirlenmiş ve köy içme suyundan sulandığı belirtilmiş ise de; sulamanın 6.300 m² yüzölçümündeki dava konusu taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı belirlenmeden, pompajla sulama varsa buna ilişkin yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği hususlarında yeterli inceleme yapılmadan dava konusu taşınmaz sulu kabul edilmekle birlikte sulamanın yetersizliğide dikkate alınıp sulama yönünde çelişkiye düşülerek 4.800 m²"lik alanın değer tespitinde daha az sulama imkanı olan buğday, kavun, haşhaş münavebesinin uygulanması gerektiği belirtilerek, bu ürünlerin sulu tarım arazisi şartlarındaki veri cetveli esas alınmak ve zeytin bahçesi olarak değerlendirilen kısım için de kuru arazideki maksimum zeytin verimi ile maksimuma yakın fiyat alındığı belirtilmek ve %5 kapitalizasyon faizi uygulanmak suretiyle hesaplama yapılmıştır.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak, dava konusu taşınmazın kuru ya da sulu tarım arazisi niteliğinde olduğu kesin olarak belirlendikten sonra, kuru tarım arazisi olduğunun belirlenmesi halinde, belirlenen bu niteliğine uygun %6 kapitalizasyon faizi, münavebe ve verilere ve zeytin bahçesi olarak değerlendirilen alan için de buna uygun zeytin verilerine göre değer belirlenmesi; sulu tarım arazisi olduğunun anlaşılması halinde ise, Dairece aynı gün incelenen aynı kamulaştırmaya dayalı ve aynı yerden gelen dava dosyalarında uygulanan ve sulu tarım arazileri için kabul edilen karpuz, domates ve haşhaş münavebesi ve yine zeytin bahçesi olarak değerlendirilen alan için de sulu şartlardaki zeytin verileri uygulanmak suretiyle değer belirlenmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 41,85 m², 77,42 m² ve 42,40 m²lik mesken niteliğindeki binaların, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı"nca yayımlanan 2012 yılına ait Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Cetveline göre 3. sınıf A grubu yapı olarak değerlendirilmesi gerekirken, 2. Sınıf B grubu, 3,09 m² ve 4,53 m² lik fırınların 1. sınıf A gubu yapı olarak değerlendirilmesi gerekirken 1. sınıf B grubu yapı olarak değerlendiren bilirkişi kurulu raporu esas alınarak bedele hükmedilmesi,
3-Dava konusu taşınmazın dosyaya yansıyan özellikleri ve hükme esas alınan bilirkişi kurulunun raporunda belirtilen nitelik ve özellikleri dikkate alındığında %100 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken daha az oranda objektif değer artışı uygulayan ikinci bilirkişi kurulunun ek raporu doğrultusunda eksik bedele hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.