1. Hukuk Dairesi 2015/546 E. , 2015/2532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2012/230-2012/545
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ........... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanı ..........., maliki olduğu 1740 parsel sayılı taşınmazını, İzmir .......... Noterliği"nin 09.05.2003 tarihli kira sözleşmesi ile 3 yıllığına davalıya kiraya verdiğini, ancak anılan sözleşmenin muvazaalı olduğu iddiasıyla bir kısım mirasçının açmış olduğu sözleşmenin iptali davasının .......... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2006/439 Esas, 2006/514 sayılı kararı ile kabul edilip kararın kesinleştiğini, anılan sözleşmeden dolayı davalının sebepsiz zenginleşmesi sebebi ile 3 yıllık ürün bedelinden miras payına isabet eden 20.125.-TL"nin faizi ile birlikte tahsili hususunda ........... İcra Müdürlüğü"nün 2011/6016 sayılı dosyasından yapmış olduğu icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, miras bırakanın ölüm tarihinden önceki dönem için ürün bedeli istenemeyeceğini, davacının sözleşmenin iptali davasının tarafı olmadığını, Türk Medeni Kanunu"nun 559. maddesi hükmü gereğince 1 yıllık sürede dava açılmadığını, yine Borçlar Kanunu"nun 147. maddesi hükmü gereğince de 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, öte yandan alacağın likit olmadığını, bu nedenle de icra inkar tazminatı istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu taşınmazın maliki olan mirasbırakan ............. 26.03.2004 tarihinde öldüğü, bu tarihten önceki bedelleri davacı mirasçının isteyemeyeceği, kaldı ki; 1 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin dolduğu gerekçesi ile zamanaşımı nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; takibe konu narenciye bahçesi ve zeytinlik vasıflı 1740 parsel sayılı taşınmazın maliki ......... 26.03.2004 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacı kardeşi, davalının eşi olan dava dışı .......... ile dava dışı kardeşler ......... ve ........... kaldıkları, anılan taşınmazın mirasbırakan tarafından noter tastikli 01.05.2003 tarihli sözleşme ile 3 yıllığına davalıya kiraya verildiği, anılan kira sözleşmesinin iptali konusunda açılan davanın .......... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 28.12.2006 tarih ve 2006/439 Esas, 2006/514 sayılı kararı ile kabul edilerek dereceattan geçmek suretiyle 21.02.2008 tarihinde kesinleştiği, davacının .......... İcra Müdürlüğü"nün 2011/6016 Esas sayılı takip dosyasından 15.06.2011 tarihinde davalı borçlu hakkında 1740 nolu parselin 3 yıllık ürün bedelinden ¼ payına isabet eden 20.125,00.-TL"nin 01.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili hususunda 7 örnek numaralı ödeme emri ile ilamsız takip yaptığı, davalı borçlunun süresinde borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabidir.
Somut olaya gelince; itirazın iptaline konu icra dosyasında düzenlenen ödeme emrinde 1740 nolu parselin 3 yıllık ürün bedelinden davacının miras payına isabet eden bölüm için takip yapıldığının görüldüğü, ancak takibe konu yapılan bu 3 yılın hangi tarihler arası olduğunun icra takip dosyasında gösterilmeyip yalnızca faiz başlangıç tarihlerinin belirtildiği, öte yandan dava dilekçesinde de takip yapılan tarih aralığının da açıklanmadığı görülmektedir.
Hâl böyle olunca, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesi dikkate alınarak, davacı vekiline itirazın iptaline konu icra dosyasında takibe konu yapılan 3 yıllık kira bedelinin hangi tarih aralığına ilişkin olduğunun dava dilekçesinde açıklattırılması, takip yapılan dönem şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra değerlendirme yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken bu gereklilik yerine getirilmeden sonuca gidilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.