12. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/16130 Karar No: 2012/21815
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/16130 Esas 2012/21815 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2012/16130 E. , 2012/21815 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/06/2011 NUMARASI : 2008/919-2011/742
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurusunda çeklerin kambiyo vasfında olmadığı ve imzalarında şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek itiraz ettiği anlaşılmıştır.TTK"nun 542.maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 321.maddesine göre geçerli bir yönetim kurulu kararına dayanmaksızın temsilci tayin edilen kişilerin şirket adına yapacağı işlemler geçersiz olur. Zira, TTK"nun 539.maddesine göre atanan müdürler esas itibariyle ticari mümessil niteliğinde olduklarından bir başka kişiyi ticari mümessil tayin etme yetkisine haiz değillerdir. Ayrıca İİK"nun 545.maddesine göre de sözleşmede aksine hüküm olmadıkça ticari mümessiller ile bütün işletmeyi idare selahiyetine haiz olan ticari vekiller şirketi oluşturan ortaklar kurulu kararı ile tayin olunabilirler. Somut olayda şirket ortaklar kurulu kararı ile nın müdür olarak atandığı, senedi imzaladığı iddia olunan ve bu müdür tarafından vekaletname ile yetki verilen şirket ortaklar kurulu kararı ile verilmiş şirketi borçlandırma yetkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebepl tarafından borçlu şirketi bağlayıcı kambiyo senedi düzenlenemez. Bu durumda mahkemece bonodaki imzanın borçlu şirket yetkilisi yönünden yöntemince imza incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 21/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.