2. Hukuk Dairesi 2016/6998 E. , 2017/12348 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasının miktarı ve toplu olarak nafakaya hükmedilmesi, vekalet ücreti ile yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden erkeğin dava açtıktan sonra noter aracılığıyla ihtar çekerek, kadına dön ihtarında bulunduğu, böylece kadının kusurlarını affettiği anlaşılmıştır. Affedilen vakıalar kadına kusur olarak yüklenemez. Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurludur. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-davalı erkeğin boşanma davasının kabulü doğru değildir. Ne var ki, davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleşmiş; erkeğin birleşen davasının boşanma bakımından konusu kalmamıştır. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı birleşen boşanma davasında “karar verilmesine yer olmadığına" kararı verilmesi gerekmekle birlikte; davanın açılmasındaki haklılık durumuna göre, bu dava nedeniyle davalı-davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekip gerekmediğinin de karara bağlanması gerekir. Bu nedenlerle, erkeğin birleşen davası yönünden açıklanan şekilde işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
3) Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini,
birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen kadın eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmakta olup; bu eş boşanma sonucu en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davalı- davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
4) Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı- davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
5)Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına hükmedilen toplu yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.11.2017(Çrş.)