Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15171
Karar No: 2017/4669
Karar Tarihi: 29.05.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/15171 Esas 2017/4669 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/15171 E.  ,  2017/4669 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, 23/12/2011 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ... köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, 14.3.1987 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu sırasında sehven tespit harici bırakıldığını, bu yere ait tapu kayıtlarının bulunduğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, mahkemece, çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu, (C) harfi ile gösterilen bölümünün çay yatağı olduğu, (A) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve (A) harfi ile gösterilen 33029,58 m2 yüzölçümlü bölümün davacılar adına tapuya tesciline, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2013/4131-8337 sayılı kararıyla “1) Davacıların çekişmeli taşınmazın (B) ve (C) harfli bölümlerine yönelik temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre (B) harfi ile işaretli bölümün üzerinde 100-200 yaşlarında meşe ağaçları olan eylemli orman niteliğinde; (C) harfli bölümünün ise çay yatağı niteliğinde olduğu belirlenerek bu bölümler hakkındaki davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davacıların (B) ve (C) harfli bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu bölümlere yönelik hükmün onanması gerekmiştir.
    2) Hazinenin (A) harfli bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece (A) harfi ile işaretli taşınmaz bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı yolu ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
     Şöyle ki; temyize konu dosyada keşif ve uygulama yapılmadan mahkemenin 2009/270 sayılı dosyasındaki deliller gözönünde bulundurularak karar verilmiştir. Davacılar, 25.11.2009 tarihinde mahkemenin 2009/270 sayılı dosyasında açtıkları davada; adlarına kayıtlı Ekim 1963 tarih 36 sayılı tapu kaydının yüzölçümü 11028 m2 ise de zeminde kullandıkları yerin yaklaşık 50 dönüm olduğunu bildirerek yüzölçümünün düzetilmesini istemişler, mahkemece dayanılan tapu kaydının kadastro sırasında herhangi bir parsele uygulanmadığı gibi davacıların tescil taleplerinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
    Sözü edilen dosyada bulunan orman bilirkişi raporunda, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı ve 1960 tarihli hava fotoğrafında açık alanda bulunduğu açıklanmış, memleket haritaları incelenmemiş; yerel bilirkişiler, taşınmazın 10 dönüm kısmı dışında kalan yerlerin kullanılmadığını; ziraat bilirkişi de, üzerinde 12-15 yaşlarında meyve ağaçları olduğunu açıklamışlardır. Bunun yanısıra, taşınmazın yakın çevresinde tescil davalarına konu bir çok yer bulunduğu halde, bu davaların sonuçları araştırılmamış, dairenin geri çevirme kararı ile tüm dosyalar istenmişse de, yalnızca ... ve Rahim Uzun tarafından açılan, mahkemenin 2009/194 ve 2009/82 sayılı dosyaları getirtilmiştir. Şu halde; mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.


    3402 sayılı Kadastro Kanunun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar-ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek, hayvan otlatmak, ağaç kesmek imar-ihya olarak kabul edilemez) ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten, tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar-ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden 20 yıl önce çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi zorunludur.
    O halde; mahkemece yeniden yapılacak keşifte, taşınmazları geniş çevresiyle birarada gösteren kadastro paftası ile yöreye ait en eski tarihli ve 1980 veya 1990"lı yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler kadastro paftası üzerine aplike edilmek suretiyle dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, tüm çevre taşınmaz tutanakları, varsa dayanakları getirtilerek taşınmazın niteliği, orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen orman içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, yerel bilirkişi ve zilyetlik tanıklardan taşınmazın kimden kime kaldığı, ne şekilde kullanıldığı, kullanılmayan yer olup olmadığı sorulmalı, çevrede tescil davalarına konu olan tüm taşınmazlara ait dava dosyaları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri ve taşınmazın kadastro sırasında hangi nedenle tespit harici bırakıldığı saptanmalı, ziraat uzmanından (A) harfi ile işaretli taşınmaz bölümünde bulunan bitki örtüsü, toprak yapısı, ağaç yaşı, sayısı, cinsi ve ağaçların taşınmazdaki konumlarını gösteren rapor alınmalı, bundan sonra toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir" gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılmış olan davanın kısmen kabulüne - kısmen reddi ile Yargıtay onamasından geçen krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen kısım ile alakalı olarak karar verilmesine yer olmadığına, orman bilirkişisinin 27/05/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmazın davacılar Halil oğlu 1933 doğumlu ... ve İsmail Hakkı oğlu 1940 doğumlu Turgut Candan adına 1/2"şer hisse oranında olmak üzere tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılarak 23.6.1991 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastro işlemi 26.12.1986 yılında tamamlanarak 14.03.1987 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 29/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi