4. Hukuk Dairesi 2016/2423 E. , 2016/6611 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalı .. aleyhine 13/06/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın pasif husumet ehliyeti eksikliği nedeniyle reddine dair verilen 12/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, 6100 sayılı HMK"nın 285 vd. maddeleri uyarınca bilirkişilerin hukuki sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın pasif husumet ehliyeti nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, dava dışı .. isimli kişi tarafından kendileri aleyhine açılan alacak davasında, dava dışı bilirkişilerden hesap raporu alındığını, bilirkişiler tarafından açık hesap hataları yapıldığını, fakat mahkemece bu raporun hükme esas alınarak .. tazminat ödemelerine karar verildiğini, bu kararın derecattan geçerek kesinleştiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dava dışı .. tarafından davacılar aleyhine açılan davada karara esas alınan bilirkişi raporunda hesap hatalarının yapıldığı, ödenen kamulaştırma bedelinin indirilmesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, rapordaki hata nedeniyle davacıların tazminat ödemesine karar verildiği, ancak bu hatalı işlemden davalı ... değil, o davanın davacısı olan .. sebepsiz olarak zenginleştiği, bu nedenle öncelikle o kişiden tahsili yoluna gidilmesi gerektiği, ... hakkındaki davanın ancak o yollar tüketildikten ve sebepsiz zenginleşenden tahsil imkanı kalmamışsa açılması gerektiği, bu aşamada davalı ... pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın 285. maddesinde; " .. " hükmü düzenlenmiştir. Maddenin açık hükmü gereğince bilirkişilerin hukuki sorumluluğuna gidilmesini gerektiren durumların mevcudiyeti halinde, husumet devlete yöneltilecektir. Öncelikle sebepsiz olarak zenginleştiği düşünülen kişi aleyhine dava açılması ya da takip yapılması eldeki davanın bir ön şartı olarak kabul edilemez. Zira kesinleşmiş mahkeme ilamına dayanarak ilgilisine ödenen paranın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, ödeme yapılan kişiden geri istenilmesi mümkün olmadığından, eldeki tazminat davasının ... aleyhine açılması, diğer bir deyişle .. .husumet yöneltilmesi doğrudur. İşin esası incelenerek varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/05/2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava bilirkişinin hatalı rapor düzenlemesi nedeniyle ödenen paranın devletten tahsili ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 285. maddesine göre bilirkişinin kasten veya ağır ihtimali ile düzenlediği gerçeğe aykırı raporun mahkemece hükme esas alınması sebebiyle doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı kuşkusuzdur. Ancak HMK"nın 282. maddesine göre hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.
Dava konusu olayda bilirkişinin hatalı raporu nedeniyle oluşan bir zarar bulunmamaktadır. Zira bilirkişi raporundaki rakam hatasının eski para biriminin yeni para birimine çevirilmesi sırasında yapılan bir maddi hata olduğu anlaşılmaktadır. Hakim bilirkişi raporunu serbestçe değerlendirerek maddi hatayı hükme esas alarak karar haline getirmiştir. Bir diğer deyişle hakimin kararıyla birlikte söz konusu hata artık hüküm"deki bir maddi hata halini almıştır. HMK"nın 304. maddesine göre, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri hatalar mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine her zaman düzeltilebilir. Ne varki mahkemece bu hatanın düzeltilmesi yoluna gidilmemiştir. Davacının maddi hatanın düzeltilebilmesi için mahkemeye her aşamada müracaat etme imkanı olduğu halde bu yola başvurmayarak ödeme yapması kendi kusurundan kaynaklanmaktadır. Davacının hatalı mahkeme kararı ile yaptığı ödemeyi bilirkişinin hatalı raporundan dolayı devletten talep etmesi TMK"nın 2 ve 3. maddelerinde belirtilen dürüst davranma ve iyi niyet kurallarıyla bağdaşmaz. Kaldı ki bilirkişinin hatasını olduğu gibi karar haline getiren mahkemedir. Koşulları varsa HMK"nın 46. maddesi uyarınca hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı devlet aleyhine tazminat davası açılması gerekirken, bilirkişinin hatalı raporundan dolayı hukuki sorumluluğa gidilmesi yasaya açıkça aykırıdır.
Çoğunluğun kabulüne göre de hatalı bilirkişi raporu nedeniyle devlet aleyhine açılacak tazminat davasının ilk derece mahkemesinde açılması, HMK"nın 286. maddesine aykırıdır. Bölge adliye mahkemeleri henüz faaliyete geçmediğinden bu davaların Yargıtay ilgili hukuk dairesinde açılması gereklidir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup resen nazara alınmalıdır.
Açıklanan nedenlerle, sonucu itibarıyla doğru olan yerel mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle düzeltilerek onanması gerekirken bozma kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu düşüncesiyle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.12/05/2016