2. Hukuk Dairesi 2016/6963 E. , 2017/12343 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin kabul edilen boşanma davası ve manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kabul edilen kadının davası, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ortak çocuklar lehine hükmedilen nafaka ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı-karşı davacı erkeğe kusur olarak yüklenen eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı ve bir kadınla telefonda konuşurken yakalandığı vakıalarından sonra evlilik birliğinin devam etmesi nedeniyle bu vakıaların kadın tarafından affedildiğinin veya en azından hoşgörüyle karşılandığının kabulünün gerektiği bu sebeple bu vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, ortak çocuk 12.07.1998 doğumlu ..."ın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkek ağır, davacı-karşı davalı kadın az kusurlu kabul edilerek her iki davanın da kabulü ile boşanmaya karar verilmiş ise de gerekçede davacı-karşı davalı kadına yüklenen son tartışma esnasında erkeğe yeter artık seni boşayacağım sözü üzerine erkeğin evden ayrılması eyleminin erkeğin gerçekleşen kusurlu davranışları karşısında kadının tepkisel bir hareketi olduğunun kabulü zorunluluğu bulunmakta olup, tepki niteliğindeki bu davranış nedeniyle kadına kusur yüklenemez. Mahkemece davalı -karşı davacı erkeğe yüklenen eşini aşağılama, ona hakaret etme, birlik görevlerini yeterince yerine getirmeme, ortak çocuğun eğitimine, eşine ve evine ilgisiz olma, ailesini tatile götürmeme, ev eşyalarına zarar verme, eve geç gelme bazen ise gelmeme ve sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etme kusurları ise dosya kapsamından sabittir. Gerçekleşen bu olaylar karşısında birliğin temelinden sarsılmasında davalı-karşı davacı erkek tam kusurlu olup davacı-karşı davalı kadına atfı kabil bir kusur bulunmamaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı erkeğin karşı davasının reddine karar verilecek yerde kabulü doğru değil ise de kadının davasında verilen boşanma hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmekle erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece, erkeğin karşı boşanma davası yönünden dava konusuz kaldığından "karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurmak ve davadaki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
3- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair yönlerin ise yukarıda 1. Bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Özgür"e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran ..."ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07.11.2017