20. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17086 Karar No: 2017/4662 Karar Tarihi: 29.05.2017
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/17086 Esas 2017/4662 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2015/17086 E. , 2017/4662 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davacılar vekili 26/10/2005 havale tarihli dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Karahıdırlı köyünde yer alan 400 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın davacılara ait olduğunu ve 1934 tarih ve 21 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını, bu tapu kaydından satış yoluyla oluşan 1977 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının kadastro sırasında 160 ada 10 parsel, 1746,1747 ve 1748 parsel sayılı taşınmazlara revizyon gördüğünü ancak tapu miktari itibariyle revizyon görmeyen 212.394,78 m2 yüzölçümündeki bölümün tespit harici bırakıldığını, yine aynı yörede buluan ve davacıların zilyetliğindeki 100 dönümlük taşınmaz parçasının da kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını belirterek taşınmazların davacılar adına tapuya tescilini ve davalıların el atmalarının öenlenmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapusuz taşınmazın Medeni Kanununun 713. maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 10.12.1976 tarihinde ilanı yapılan, itirazlı yerlerde ise 17.01.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, daha sonra 24.03.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1979 yılında yapılıp kesinleşmiştir İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 1976 tarihinde yapılan ve ilan edilerek kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 29/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.