20. Hukuk Dairesi 2015/17053 E. , 2017/4661 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ....A.Ş. temsilcileri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, .... ilçesinde, 1988 yılında 56 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan, daha önce kesinleşen orman kadastrosunun aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde çalışmasında, bazı taşınmazların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak Hazine lehine orman sınırları dışına çıkarıldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/61-1996/242 sayılı kararı ile komisyon üyelerinin tazminata mahkum edildiklerini, komisyon çalışmalarının yok hükmünde olduğu konusunda Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 1998/1529 - 248 sayılı ilâmının emsal oluşturduğunu, .... Asliye Hukuk Mahkemesinde bu konuda açılmış olan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2004/7780 - 9015 sayılı kararı ile, orman kadastro komisyonu üyelerinin görevlerini kötüye kullanarak ya da kendilerine verilen görevlerin dışına çıkarak yaptıkları işlemler hukuk ve ceza davalarına konu olmuşsa bu işlemlerin yok hükmünde sayılacağından yönetim tarafından işlemin iptali için her zaman dava açılabileceğinin belirtildiğini ileri sürerek, 56 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman dışına çıkarma işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tesbiti, Büyükada 154 ada 33 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman olarak Hazine adına tescili ve tapudaki şerhlerin terkini istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu Büyükada 47 pafta 154 ada, 33 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamalarına ilişkin işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespitine, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu kaydında bulunan şerhlerin terkinine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... A.Ş. temsilcileri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 56 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan 2/B uygulamasının yok hükmünde olduğunun tesbiti ile kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 1951 yılında makiye ayırma, 1963 yılında makiye ayırma işleminin iptali, 23.09.1981 tarihinde ilân edilen 1942 yılı orman kadastrosunun aplikasyonu ve 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 26.11.1985 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Orman
Kanununun 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması ve 19.04.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, daha sonra 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirdiği gerekçesiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmış ise de 56 nolu Orman Kadastro Komisyonun üyelerinin kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı hareket etmeleri nedeniyle tazminata mahkum edildikleri ve yapmış oldukları 2/B madde uygulamasının yok hükmünde; taşınmazın da halen eylemli orman niteliğinde olduğu tespit edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı temsilcilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 29/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.