Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/10501 Esas 2016/2187 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10501
Karar No: 2016/2187
Karar Tarihi: 07.04.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/10501 Esas 2016/2187 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Tapu iptali ve tescil davasında, davacı vekili müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini belirterek 1,5,9 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiş, mahkeme ise sadece 1,5,9 ve 11 numaralı bölümler için karar verilmiş ve diğer bölümler için tefrik kararı verilerek karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki yaratılmıştır. Mahkeme, kısa karar ile bağlı kalmadan yeni bir kısa ve uygun gerekçeli karar vermelidir. Karar HMK 297/2 maddesi uyarınca, gerekçeden herhangi bir sözü tekrar etmeksizin taleplerden herbirinin hükümle birlikte açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini zorunlu kılmıştır. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olmalıdır ve arasında çelişki olmamalıdır. Bu nedenle karar bozulmuştur. Kanun maddeleri HMK 297/2'dir.
23. Hukuk Dairesi         2014/10501 E.  ,  2016/2187 K.
"İçtihat Metni"

Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflara arasında arsa payı klarşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, davacının edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek, 1,5,9, ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiş; mahkemece verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK"nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir.
Mahkemece, kısa kararda 1,5,9 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, ancak gerekçeli karar da 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline; 5,9,11 numaralı bölümler için tefrik kararı verildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve böylece kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşmuştur.
Kısa ve gerekçeli karar arasında farklılık ve çelişki yaratılması halinde, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme kararı çerçevesinde, mahkemece, kısa karar ile bağlı kalınmadan, yeni bir kısa ve buna uygun gerekçeli karar verilmelidir.
Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.