7. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1023 Karar No: 2020/19469 Karar Tarihi: 23.12.2020
5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/1023 Esas 2020/19469 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye ceza mahkemesinde görülen bir davada sanığın 5607 sayılı kanuna muhalefet suçundan hüküm giydiği ve müsaderenin kararlaştırıldığı belirtiliyor. Ancak, yasal düzenlemelerden kaynaklı olarak dosyanın tekrar incelenmesi gerektiği vurgulanıyor. 7242 sayılı yasa ile 5607 sayılı yasa arasındaki değişiklikler ve eklemeler dikkate alındığında, sanık lehine hükümler içerdiği ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının yürürlüğe girdiği ifade ediliyor. Bu nedenle, yasal koşulların oluşup oluşmadığının saptanarak yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği belirtiliyor. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle: 5607 sayılı Kanunun 3/22, 5/2 ve geçici 12. maddesi, 7242 sayılı Kanunun 61. ve 63. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
7. Ceza Dairesi 2018/1023 E. , 2020/19469 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık ... lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 23.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.