Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/738 Esas 2015/3085 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/738
Karar No: 2015/3085
Karar Tarihi: 02.03.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/738 Esas 2015/3085 Karar Sayılı İlamı

Özet:

18. Hukuk Dairesi'nin 2015/738 E. ve 2015/3085 K. sayılı kararında, bir taşınmazın kamulaştırılması sonrası tespit edilen bedelin ve idare adına tescilinin istendiği bir dava ele alınmaktadır. Başvurunun kabul edildiği ancak temyiz edildiği belirtilen kararda, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak iki ayrı nedenle hükmün bozulması gerektiği ifade edilir.
İlk olarak, önceki bilirkişi raporuna dayanılarak artan kesime değer kaybı verilmemesinin ve fazla bedele hükmedilmesinin usule aykırı olduğu ifade edilir. İkinci olarak ise, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında öngörülen yargılama süresinin hakkaniyet gereği dört aylık süre kabul edildiği ve bu süre sonunda taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla acele el koyma dosyasında ödenen tutarın yasal faiz uygulanarak hesaplanması gerektiği ancak bu kriterlere uyulmadığı ifade edilir.
Kararda geçen kanun maddeleri ise Kamulaştırma Yasası'nın 4650 Sayılı Kanunla değişik hükümleri ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesidir.
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi         2015/738 E.  ,  2015/3085 K.

    "İçtihat Metni"

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Bozma kararı öncesinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kısmen kamulaştırılması sebebiyle kalan kısım için %15 oranında değer kaybı hesap edildiği ancak mahkemece bu kısmın değer kaybı bedeline hükmedilmediği ve bozma ilamında kalan kısma değer kaybı verilmemesinin bozma sebebi yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre, bozma gerekleri yerine getirilmeli ve bu bağlamda bozma kapsamı dışına çıkılmamalıdır.
    Buna göre, artan kesime değer kaybı verilmemesinin davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden değer kaybı hesaplayan bilirkişi raporu esas alınarak fazla bedele hükmedilmesi,
    2-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla acele el koyma dosyasında ödenen 126.703,65 TL’nin ilk kararda hüküm altına alınan 132.738,99 TL’den mahsubu ile bakiye 6.035,34 TL’ye dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 26.07.2010 tarihinden ilk karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekirken; 132.738,99 TL’nin tamamına 25.07.2010 tarihinden ilk karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmış olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.