11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/11518 Karar No: 2018/1910 Karar Tarihi: 13.03.2018
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11518 Esas 2018/1910 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/11518 E. , 2018/1910 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/03/2016 tarih ve 2014/502-2016/570 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili şirketin 15.05.2011 tarihli 5 sayılı kararı gereğince 14.03.2011 tarihli olağan genel kurulunda yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalıları ibra etmediğini, müvekkili şirketin cari hesapları, ticari defterleri ve muhasebe kayıtları tam olarak incelenememekle birlikte birçok usulsüz işlemin ve şirketin zarar ettiğinin tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 11.000 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ..., ... ve ... vekili ile davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili ayrı ayrı, şirket yönetim kurulunun davayı açmak için taraf ehliyetinin bulunmadığını, davanın açılabilmesi için yasanın aradığı şartların gerçekleşmediğini, müvekkillerine isnat edilen eylemlerin de belirtilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, işbu davanın açıldığı 25.8.2011 tarihinden karar celsesi 30.3.2016 tarihine kadar geçen süre içerisinde yönetim ve denetim kurulu üyelerine sorumluluk davası açılmasına ilişkin herhangi bir genel kurul kararı alınmadığı, bu kararın sunulması için davacı tarafa süre verildiği, bu eksikliğin 4 sene 7 ay gibi bir sürede giderilemediği gözetildiğinde yeniden süre verilmesinin makul sürede yargılanma hakkının ihlali olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.