Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu örnek 10 nolu ödeme emrinin 21.02.2011 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlunun vekilinin ise 18.05.2011 tarihinde İİK. nun 16.maddesi ve İİK. nun 168.maddesinde öngörülen yasal sürelerden sonra icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, itiraz ve şikayetlerini bildirdiği anlaşılmıştır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, borçlu adına "...Mah., ,,,,,,sok., no,,, içkapı no:... merkez Adıyaman" adresine çıkarılan ödeme emri tebligat evrakının bila tebliğ iade edilmesinden sonra aynı adrese bu sefer adresin mernis adresi olduğu şerhi verilmek suretiyle çıkarılan tebligatın, 21.02.2011 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür.
7201 sayılı Tebligat Kanununun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10 maddesinin 1.fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı yasanın 3.maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Yine, 7201 sayılı Tebligat Kanununun tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı yasanın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Ayrıca 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/8.maddesi uyarınca, tebligatın adres kayıt sistemindeki adrese yapılması durumunda buna ilişkin kaydın tebligat evrakı üzerine yazılması zorunludur. Bir diğer anlatımla 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2.maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran merciice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur.
11.01.2011 tarihli 6099 sayılı Tebligat Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 19.01.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanmış olup, Aynı kanunun 18.maddesi uyarınca, somut olaya uygulanması gereken yukarıda belirtilen düzenlemeler bu tarihte yürürlüğe girmiştir. Bu nedenle 19.01.2011 tarihinden sonra yapılacak tebliğ işlemlerinde anılan
yasal düzenlemelerin uygulanması zorunludur. Mahkemenin yasanın uygulanabilmesi için ayrıca tüzük veya yönetmelik çıkarılması gerektiğine yönelik gerekçesinin yasal bir dayanağı yoktur.
Buna göre borçluya yapılan tebliğ işlemi 6099 sayılı yasanın 5. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. Maddesine göre yapılmış olmakla usulüne uygun olduğundan mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 32. maddesi gereğince tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılacağından ve muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunacağından mahkemece tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken ödeme emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.