Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3527
Karar No: 2019/9769
Karar Tarihi: 11.12.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/3527 Esas 2019/9769 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/3527 E.  ,  2019/9769 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Mardin 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı tüm taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince; Davacı vekilinin, belirtilen yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile Mardin 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 10.01.2017 Tarih ve 2015/538 Esas - 2017/9 Karar sayılı kararının kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; Davanın kabulüne 151.627,12 TL"nin gelir onay tarihi olan 20.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
    Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, 22.10.2012 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine peşin değerli gelir bağlandığını belirterek 20.000,00 TL"nin (ıslah ile 151.627,12 TL) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ...Ş. (Dedaş) vekili, zamanaşımı ve yetki itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... Grup Elektrik İnşaat Taahhüt Tic. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, kazalı işçinin kendisinde mevcut olan bir hastalığı gizleyerek işe girdiğini, sara hastalığının tedavisinde kullanılan maddelerin ölümünden sonra vücudunda tespit edildiğini, iş kazasında şirketin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, "Davanın kabulü ile, 117.932,20 TL"nin onay tarihi olan 20.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Grup Elektrik İnşaat Taahhüt Tic. San. ve Tic. Ltd. Şti."den alınarak davacı tarafa verilmesine, 33.694,91 TL "nin onay tarihi olan 20.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... "den alınarak davacı tarafa verilmesine" karar vermiştir.
    B-BAM KARARI
    Bölge adliye mahkemesince, Davacı vekilinin, istinaf başvurusunun kabulü ile; Mardin 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 10.01.2017 Tarih ve 2015/538 Esas - 2017/9 Karar sayılı kararının kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; Davanın kabulüne, 151.627,12 TL"nin gelir onay tarihi olan 20.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine; Davalıların vekillerinin istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davalıların tam kusurlu olduğunu, tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiğini;
    Davalı Dedaş vekili, Kurumun rücu hakkının bulunmadığını, kesinleşmeyen Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/550 Esas sayılı dosyasındaki kusur oranlarına göre yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, adı geçen tazminat dosyasında tazminata hükmedilmiş olup rücuan tazminatın mükerrer ödemeye neden olacağını;
    Davalı ... Grup Elektrik İnşaat Taahhüt Tic. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, kusur raporunu, elektrik mühendisi bilirkişilerin vermemesi sebebiyle kabul etmediklerini, kusurlarının bulunmadığını, kaçınılmazlık durumunun söz konusu olduğunu, Kurum raporunun dosyada bulunmadığını, sigortalının sara hastalığını gizlediğini belirterek temyizen incelenmesi talebinde bulunmuşlardır.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, 22.10.2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu kazalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle oluşan kurum zararının rücuan tazmini istemine ilişkin olup davanın yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 21. maddesi olup kusurun belirlenmesinde, mahkemece, öncelikle iş kazasının ne şekilde olduğu, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir. Zararlandırıcı sigorta olayına ilişkin olarak görülen ceza davasında alınan bilirkişi raporları arasında çelişkilerin olması, tazminat dosyasında esas alınan bilirkişi raporu ile işbu davada esas alınan kusur raporu arasında uyumluluk olmaması karşısında, mahkemece ceza ve tazminat dosyalarının akıbeti araştırılmadan, mevcut çelişkiler giderilmeden ve maddi olayın neden kaynaklanıp, nasıl vuku bulduğu açıklığa kavuşturulmadan alınan kusur raporu doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
    Kusur raporlarının, 5510 sayılı Kanunun 21., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
    Yukarıda yapılan maddi ve hukuki açıklamalar ışığında, öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğu, ilgili ceza dosyası ile varsa hak sahipleri tarafından açılmış tazminat dosyaları celbedilip incelenip, dosya içeriğindeki tüm deliller birlikte takdir olunarak, ceza ve tazminat dosyalarındaki kusur ile bu davadaki kusur raporları arasındaki çelişkiler de giderilerek belirlenmeli; kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, tarafların kusur oran ve aidiyetleri işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden alınacak oluşa uygun bilirkişi raporu uyarınca saptanmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, tüm taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/2 maddesi gereği kaldırılarak hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 11.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi