11. Ceza Dairesi 2018/5815 E. , 2018/8206 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 27.09.2018 tarih ve 2018/10289 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04.10.2018 tarih ve KYB-2018/79887 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... Bahri Gezgör’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1, 43 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2015 tarihli ve 2015/38 esas, 2015/204 sayılı kararının "Benzer bir olay sebebiyle, Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2011 tarihli ve 2011/8-115 esas, 2011/197 karar sayılı ilâmında, “...Aynı araca ait suça konu sahte plaka ile motorlu araç tescil ve trafik belgelerinin sanık tarafından farklı zamanlarda kullanıldığına ilişkin bilgi ve belge dosya içerisinde bulunmadığına göre sahteliği sabit olan tüm belgelerin aynı zamanda bilerek kullanıldığının kabulü gerekir. Dolayısıyla eylem bir bütün halinde 5237 sayılı TCY"nın 204/1. maddesine uyan tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmakta ve olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.” şeklinde belirtilmiş olması karşısında, soruşturma aşamasında sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgeleri üzerinde yapılan 15/06/2009 tarihli bilirkişi raporu gerekçe gösterilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, söz konusu belgelerin kriminal polis labaratuvar müdürlüğüne gönderilerek, belge içerikleri ve ne zaman düzenlendikleri hususunda tam bir tespit yapılması, sanığın savunmaları ve bilirkişi raporundaki çelişkilerin giderilerek, birden fazla belgenin aynı anda düzenlenip düzenlenmediği hususu tam olarak tespit edilmesini müteakip 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesinin uygulanması aksi halde “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gözetilerek zincirleme suç hükümlerinden dolayı arttırım yapılmadan tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan ceza verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre: sanık hakkında, kolluk güçlerince yapılan üst aramasında ... adına düzenlenmiş, üzerinde kendisine ait fotoğraf bulunan suça konu sürücü belgesi ve nüfus cüzdanının ele geçirilmiş olması nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, somut olayda soruşturma aşamasında temin edilen 15.06.2009 tarihli bilirkişi raporunda belgelerin tamamen sahte olarak oluşturulduğunun belirlenmesi ile Şanlıurfa Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü‘nün 19.08.2009 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen nüfus cüzdanı talep belgesindeki fotoğraf ile sanıktan ele geçirilen nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafın aynı olmaması nedeniyle suça konu belgenin içerik olarak sahte olacak biçimde Nüfus Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olmasının mümkün bulunmaması karşısında, suça konu belgelerin sanıktan aynı anda ele geçirildiği de dikkate alınarak, belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmayıp, şüphe sanık lehine yorumlanır ilkesi gereğince fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerektiğinden zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, eylemin bütün halinde tek bir belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, ancak sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge sayısı dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenebileceği gözetilmeden, suçun zincirleme şekilde işlendiğinin kabulü ile temel cezanın TCK"nin 43. maddesi uyarınca artırılması karşısında, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmekle, Mersin 8. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 11.03.2015 tarih ve 2015/38 Esas-2015/204 Karar sayılı ilamının CMK"nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan; mahkemenin takdiri de dikkate alınarak a) sanığın atılı suçtan eylemine uyan TCK"nin 204/1. maddesi uyarınca belge sayısı dikkate alınarak takdiren ve teşdiden 2 yıl 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, b) sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak 5237 sayılı TCK‘nin 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirilerek 2 yıl 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında başkaca indirim ve arttırım yapılmasına yer olmadığına, diğer bölümleri aynen korunmak suretiyle hükmün bu miktar üzerinden infazına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.