7. Hukuk Dairesi 2021/3371 E. , 2021/945 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ...Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.03.2018 tarihinde verilen dilekçeyle ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.09.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf talebinin reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların paylı malik oldukları dava konusu taşınmazın davalılar tarafından kullanıldığını belirterek, ecrimisil talep etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın müvekkili tarafından yapıldığını ve muhdesatın tespiti davası açıldığından bekletici mesele yapılmasını istemiş, ayrıca davacının daha önce dava konusu taşınmazda oturduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar Kezban ve ...cevap dilekçesinde, intifadan men koşulu oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen karar hakkında davacı vekili istinaf talebinde bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin gerekçesi hatalı olmakla birlikte sonucu itibariyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, istinaf talebinin esastan reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlararası ecrimisil talebine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/2. maddesi gereğince yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir.”
Aynı Kanunun 297. maddesinde ise; hükmün kapsamında bulunması gereken hususlar belirtilmiştir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince davacının dava konusu taşınmazı kullanırken evlenme nedeniyle kendi isteğiyle ayrıldığı, payından az yer kullandığını ileri süren davacının sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın istinaf talebi üzerine, bölge adliye mahkemesince, davalıların devam eden uzun süreli kullanımına karşın davacının uzunca bir süre suskun kalması ve davalı tarafın kullanımına muvafakat edilmediğine ilişkin açık ya da örtülü bir ihtarın söz konusu olmaması, aksine dava tarihinden kısa süre önce keşide edilen ihtarnamede bu aşamada ecrimisil talep edilmeyeceğinin beyan edilmiş olması dikkate alındığında, davacının davalıların kullanımına muvafakat ettiği ve bu muvafakatin dava açmakla geri alındığı sonucuna varılarak, ilk derece mahkemesinin gerekçesi hatalı olmakla birlikte mahkemece sonucu itibariyle davanın reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığından, istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin duruşma açılmasına gerek görülmediğinde nasıl kararlar verilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre incelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğunun tespiti halinde başvurunun esastan reddine yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kararın gerekçesinde hata edilmiş ise gerekçesinin düzeltilerek yeniden esas hakkında bir karar verilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, Bölge Adliye Mahkemesince, hükmün gerekçesi değiştirildiğinden, istinaf isteminin kabulü ile hükmün gerekçesinin düzeltilerek yeniden esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın temyiz edene iadesine, 21.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.