Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4415
Karar No: 2012/21551

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2012/4415 Esas 2012/21551 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2012/4415 E.  ,  2012/21551 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/11/2011
    NUMARASI : 2011/601-2011/1185

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki  taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından 28.11.2009 vadeli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, senette avalist olarak imzası bulunan borçlu şirket vekili icra mahkemesine başvurusunda itirazın şirket kaşesi üzerinde atılan C... K...dışındaki imzanın yetkili İ... K....  G... K...."na ait olmadığını, sahte ve yetkisiz imzalarla şirketin borçlu gösterildiğini ileri sürerek itiraz etmiş, mahkemece şirketin itirazının ikinci imzanın ayrıca ve açıkça İ.. K... G. K...."na ait olmadığı nedenine dayalı olup diğer yetkililer yönünden itiraz edilmediği, nihayet TTK"nun 321/2. maddesine göre temsil yetkisi sınırlamasının ilan edilmiş olsa dahi iyiniyetli üçüncü kişilere hüküm ifade etmeyeceği, imzanın İ... G..."e ait olmadığı sabit ise de şirketin ilan edilen diğer yetkililerinden herhangi birine ait olmadığı iddiasında bulunmadığı, açıkça tüm yetkililerin imzasına itiraz edilmediği gerekçesiyle diğer yetkililer yönünden imza incelemesi yapılmaksızın itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    TTKnun 321. maddesi gereğince; şirketin temsil usulü, ana mukavelede özel temsil şartlarının kabul edilmiş olup olmamasına göre değişir. Kanunun emredici kurallarına uymak koşulu ile temsil usul ve şartları ana sözleşmede düzenlenebilir. Bu nedenle; temsil usulünü kanuni temsil usulü ve ana sözleşmeye göre temsil usulü başlığı altında incelemek gerekirse;
    a) Kanuni temsil usulü;
    TTK"nun 321/3.maddesi hükmüne göre, kanuni temsil usulünde temsile selahiyetli olanlardan ikisinin imzası temsil için yeterli olup, kanuni temsil usulünde en az iki kişinin birlikte hareket etmesi şartı ile şirketi temsile yetkili bulunan bütün idare meclisi üyelerinin temsilci sıfatı ile ticaret siciline tescili gerekli ise de, tescil işlemi temsil işleminin geçerlilik şartı değildir.
    b) Ana sözleşmeye göre temsil usulü;
    TTK"nun 317.ve 321.maddelerinde düzenlenen kanuni temsil usulü emredici nitelikte bulunmadığından, ana sözleşmede kanuni temsil usulünden farklı bir temsil usulü düzenlenebilir. Şirket ana sözleşmesindeki hükme dayanılarak temsil işlerinin tek bir üyeye veya ikiden fazla üyeye veya daha fazla üye ile murahhas üyenin yahut genel müdürün veya genel müdürle bir yahut daha fazla üyenin veya bir üye bir müdür, muralıhas üye ile ticari vekillerin müşterek irade beyanına da bırakılması mümkündür (TTK321/2). Birlikte imza ve irade beyanı şartı ile temsil yetkisinin şube veya şebekelere yahut merkez veya merkezle bir veya daha fazla şubeye hasredilerek bir sınırlama ile yetinilebilir. Bu temsil yetkisinin sınırlanmasının iyi niyetli üçüncü şahısları bağlaması açısından tescil ve ilanı gereklidir. temsil yetkisi sınırlamalarını, iç muamelelerinde kabul eden, fakat tescil ve ilan işlemini yaptıramamış bulanan şirketin, birlikte temsil veya şube ve merkez işlemlerine hasredilmiş temsil yetkilerine uygun olarak yapılan temsil işlemlerinden, şirket ve iyi niyetli olmayan üçüncü kişiler de sorumludur.
    Öte yandan, TTK"nun 321/2.maddesi hükmü gereğince, temsil yetkisi sınırlamaları daha çok iş kolu veya miktar ayrımına göre yapılmış ise, ayrıca tescil ve ilan edilmiş olsa dahi iyi niyetli üçüncü kişiler açısından bir hüküm ifade etmez (örneğin, murahhas aza (A) hizmet akdinde, (B) ticari taahhütlerde, (C) resmi dairelerde şirketi temsil eder gibi). Bir başka anlatımla, şirketin iç meselesi olarak miktarla ilgili sınırlamalar da iyi niyetli üçüncü kişilere karşı geçersizdir. Durumun tescil ve ilan edilmiş olması da, sınırlamanın iyi niyetli üçüncü kişiler yönünden geçersizliğine engel değildir (Ord.Prof.Dr.Halil Arslanlı - Prof.Dr.Hayri Domaniç, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, III.cilt, s.666, Temel Yayınları, İstanbul- 1 989).
    Somut olayda takip konusu bononun tanzim tarihi 10.07.2009 olup anılan tarihte yetkilileri gösteren 15.05.2008 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinin incelenmesinde; birinci derece imza yetkilileri C.. J... K...., G... K...., F.. Y... K..., M.. G.., İ...K.. İ.. Ş... olup, A.. A..., M... A..., M.. K....  M.... D..."un ise ikinci derece imza yetkilisi oldukları, birinci derece yetkililer C... J... K... ile İ...... K...."nin atacakları imzalar ile 55.000,00 TL"yi aşan her türlü senet ve çeklerin imzalanması için şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındıkları anlaşılmıştır. Bu yöndeki temsil sınırlaması bir iç mesele olup ticaret sicilinde yayımlansa bile miktarla ilgili sınırlama olmakla iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamaz.
    Her ne kadar itiraz dilekçesinde borçlu şirket yetkilisi olarak iki yetkili G... K.... İ... K....."nin ismi bildirilerek imzaya itiraz edilmişse de bu belirtmenin atılan imzaların bunlara ait imzaların takliden atıldığı düşüncesiyle yaptığı anlaşılmaktadır. Yetkililerden sadece ikisinin isminin belirtilerek itiraz edilmiş olması imzaların diğer yetkililere ait olduğunun kabul edildiği sonucunu doğurmaz.
    O halde mahkemece, itiraz edilen imzanın yukarıda isimleri yazılı diğer şirket yetkililerine ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma sebebine göre alacaklının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/06/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi