21. Hukuk Dairesi 2017/4761 E. , 2017/10516 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ... Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
KARAR
A) Davacı İstemi:
Davacı, asıl davada; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Birleşen 2015/357 Esas sayılı dosyada davalı Kurum, davacının ölüm aylığı almakta iken 5510 sayılı Kanunun 56. Maddesi gereğince boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı tespit edilmesi sebebiyle, 25/12/2008 - 24/02/2015 tarihleri arasında yersiz olarak ödendiği iddia olunan 51.990,17-TL"nin tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabı:
Davalı ... vekili özetle; 5510 sayılı Kanunun 56. Maddesi kapsamında değerlendirme yapılırken, boşanmanın ölümden önce veya sonra olmasının bir fark yaratmayacağını, ... güvenlik denetmen raporunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
İlk derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamına göre ; ... müfettişinin hazırlamış olduğu araştırma ve inceleme raporunun gerçeği yansıtmadığı, dosyada dinlenen tanıkların davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşamadığını beyan ettikleri, mahkememizce yaptırılan zabıta araştırmasında davacının boşandığı eşi ile yaşamadığının tespit edildiği anlaşılmakla davacının davasının sübut bulduğundan davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle
1-İşbu davanın KABULÜ ile, davacının maaşının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline,
2-Davacının kesilen aylığının kesildiği aydan itibaren yeniden bağlanmasına ve ödenmesi gereken aylardan itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
3-Bu dosya ile birleşen mahkememize ait 2015/357 Esas sayılı dava dosyası ile Kurum tarafından açılan davanın REDDİNE, , karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu ;
Davalı ... vekili; 5510 sayılı Kanunun 56. Maddesi kapsamında değerlendirme yapılırken, boşanmanın ölümden önce veya sonra olmasının bir fark yaratmayacağını, ... güvenlik denetmen raporunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu beyan ederek ilk derece kararının bozulmasını talep etmiştir.
D) ... Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, davacının 2006 yılında boşandığı, babasının vefatının 2008 yılında gerçekleştiği, 2007 yılından sonra davacı ve eski eşinin aynı yerde oy kullanmadıkları, davacı adına su aboneliğinin bulunduğu, eski eşin 2005-2010 yılları arasında Dubai"de de bulunduğu, dinlenen kamu tanıklarının beyanları ile ... güvenlik denetmeni tarafından dinlenen tanıkların mahkemedeki beyanları karşısında, 5510 sayılı Kanunun 56. Maddesi kapsamındaki düzenlemede öngörüldüğü şekilde, davacının eşinden boşandığı halde fiilen birlikte yaşadığının sübut bulmadığı, dolayısıyla Kurumun aylık kesme ve borç çıkarma işleminin yerinde olmadığının belirlendiği, buna göre mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
E) Temyiz:
Davalı ... vekili; tutanak tanıklarının beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden, gerekli incelemeler yapılmadan hüküm kurulduğundan, kararın bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava; 5510 sayılı Yasa"nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Hüküm, davalı Kurum vekilince temyiz edilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı ... Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada: “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96. madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya ... eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce ... güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir.
Anılan maddenin gerekçesinde de açıklandığı üzere, düzenleme ile hakkın kötüye kullanımının olası uygulamaları engellenmek istenmiş ve bu amacın gerçekleştirilebilmesi için kötüye kullanımın varlığı belirlendiği takdirde ilgiliyi haktan yararlandırmama; hakkın kötüye kullanılması durumunda hak sahipliğinin ortadan kalkması ve dolayısıyla gelir veya aylıktan yararlandırılmama yöntemi benimsenmiştir.
5510 sayılı Yasa"nın 56. maddesinde oldukça yalın olarak; "eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen" ibareleri yer almakta olup kanun koyucu tarafından örneğin; "... güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan", " hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan", "gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan" veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir. Maddede, boşanma amacına/saikine yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, gerek Kurum"ca, gerekse yargı organlarınca uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin/samimiliğinin araştırılıp ortaya konulması söz konusu olmamalı, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma/irdeleme ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulaması yapılmamalı, özellikle kesinleşmiş yargı organının verdiği karara dayanan "boşanma" hukuki durum ve sonucunun, eşlerin gerçek iradelerine dayanıp dayanmadığının araştırılmasının bir başka organın yetki ve görevi içerisinde yer almadığı, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda "anlaşmalı boşanma" adı altında hukuki bir düzenlemenin de bulunduğu dikkate alınmalıdır. Şu durumda sonuç olarak vurgulanmalıdır ki, boşanma tarihi itibariyle gerçek/samimi boşanma iradelerine sahip olan (evlilik birliği temelinden sarsılan) veya olmayan tüm eşlerin, maddenin yürürlük tarihi olan 01.10.2008 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun eylemli olarak birlikte yaşadıklarının saptanması durumunda gelirin/aylığın kesilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
Somut olayda ; davacı ...’un 11/08/2006 tarihinde eşi ..."tan boşandığı, 01/11/2008 tarihinde vefat eden babasından dolayı yetim aylığı bağlandığı, ... Güvenlik Denetmeni tarafından düzenlenen 23/12/2014 tarih ve 187 sayılı rapora göre davacı ve boşandığı eşinin birlikte yaşadıklarının tespit edildiği, bu rapora dayanılarak davacının aylığının kesilerek, Kurumca 25/12/2008 - 24/02/2015 tarihleri arasında ödenen aylıklar ve işlemiş faizinin borç çıkarıldığı, anlaşılmıştır.
Ayrıca; 23/12/2014 tarih ve 187 sayılı denetmen raporunda;iIhbar dilekçesinde şahısların birlikte yaşadıkları adres olarak bildirilen ve ...’ un mernis adresi olan ... ilçesi ... Mahallesine gidilerek çevre soruşturması yapıldığı, mahallenin azalarından ... Şentaş"ın ifadesinde ; “ Sürekli olarak ... yaşamaktayım. ... Bozkurt"u tanırım. Hurü hanım köyümüzün kızı olmakla birlikte ... şehir merkezinde yaşar. ... ilçesinden ... isimli kişiyle evlidir. Şahıslar son 3-4 aydır köyümüzde ikamet etmekte, kardeşi (muhtar) ... Bozkurt ile keçi besiciligi (yaylım) yapmaktadırlar. ... Bey ve eşi ... Hanim son 3-4 aydir sürekli ... ikamet etmekle birlikte öncesinde de ziyaret için köye birlikte gelip gitmekteydiler.” dediği, ... ilçesi ... Mahallesinde yapılan çevre soruşturmasında tanıklar ... ve boşandığı ... Arslantaş"ın muhtar ... Bozkurt"un ikamet adresi olarak kayıtlı babası ... Bozkurt’un evinde 39 numaralı hanede yaşadıklarını beyan ettikleri, adresin komşusu olan ...’ın ifadesinde ; “ Sürekli olarak ... yaşarım. ..."u tanırım. ... hanım ..."de ikamet eder.Hurü hanım ... ilçesi Kümbetir köyünden ... Arslantaş ile evlidir. ... ... hanimin babasina ait evi olması nedeniyle sürekli olarak eşiyle gelir gider. Son iki-üç ayıir ... bey ile eşi ... ... kalmaktadır.Bildigim kadarıyla kayin biraderi olan (muhtar) ... Bozkurt ile küçükbaş hayvan bakmaktadırlar.Komşum olmalari nedeniyle sürekli gördüğümden durumlarını biliyorum. ... Bey ve eşi ... Hanim son 3-4 aydır sürekli ... ikamet etmekle birlikte öncesinde de ziyaret için köye birlikte gelip gitmekteydiler.” dediği, ... ifadesinde ; “ Sürekli olarak ... yaşarım. Komşum olan ..."u tanırım. ... Hanım son 3-4 aydir sürekli ... ikamet etmekte. Eşi ... beyi zaman zaman evin civarında görmekteyim. ... bey aslen bizim koylümüz degildir. ... Bey ve kayınbiraderi ... beyin surekli yurtdışına işçi olarak birlikte gidip gelmelerine tanığım “dediği, ... Arslantaş’ın mernis adresi olan ... Mahallesi Ayrık Sokak No:11 Melikgazi adresine gidilip adresin kapalı olduğunun görüldüğü, yapılan çevre soruşturmasından adreste Gazi Arslantaş ve ailesinin yaşadığı, ...’ın adreste yaşamadığı çevre sakinlerinin beyanından tespit edildiği, son 19 aydır davacı ve eşi arasında inşaat işinden dolayı işçi işveren ilişkisinin olduğunun tespit edildiği, denetmence birlikte yaşadıkları kanaatine varıldığı görülmüştür.
Tüm bu hususlar, ... Güvenlik Denetmeni tarafından tanzim edilen raporun içeriği, davacı ve eşinin 2007 yerel seçimlerinde aynı okul ve sandıkta peş peşe kayıtlı olmaları, davacı ve eşinin dönem dönem aynı adreste kayıtlı olmaları, davacı ve eşi arasında inşaat işinden dolayı işçi işveren ilişkisinin olması, denetim sırasında dinlenen tanıkların Mahkemede nedensiz ifade değiştirmelerine itibar edilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı ve eşinin boşandıktan sonra birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
O halde, davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan ... Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
G)SONUÇ:
Temyiz olunan ... Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de ... Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.