2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6922 Karar No: 2017/12309
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/6922 Esas 2017/12309 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/6922 E. , 2017/12309 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminat, nafakalar, vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, maddi tazminatın miktarı, manevi tazminatın reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 26.06.2012 tarihinde açılmış, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, 19.07.2012 tarihinde tedbir nafakası ve tazminat taleplerini de içeren karşı boşanma davası açılmıştır. Davalı-karşı davacı kadın 19.04.2012 tarihli son celsede tedbir nafakasının yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde "Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına tarafların biri mazaretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilmez yahut değiştirilemez; iddia ve savunmasını genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakat hükümleri saklıdır." hükmü bulunmaktadır. Somut olayda davalı-karşı davacı kadın yasal süresi içinde yoksulluk nafakası konusunda bir talepte bulunmadığı gibi, usulüne uygun bir ıslah da söz konusu değildir. Bu sebeple yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığı" kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.11.2017