20. Hukuk Dairesi 2017/5282 E. , 2017/4621 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, tapu kaydına dayanarak yörede 2005 yılında ilk kez yapılan ve 12.7.2005 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında ...köyünde bulunan 133 ada 2, 3, 4, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu ileri sürerek, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddi ile dava konusu taşınmazlara ilişkin 94 sayılı Orman Kadastro Komisyonu kararının geçerli olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/10/2015 gün 2015/8259 - 8337 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında; “Mahkemece alınan 07.11.2013 havale tarihli ortak bilirkişi heyeti raporunda taşınmazların 1957 tarihli memleket haritasında dava konusu 133 ada 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların kısmen, 133 ada 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların tamamen çalılık alan olarak sembolize edilen yeşil renkli alan içinde gözüktüğü belirtilmesine rağmen, memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafı getirtilerek taşınmazların konumu ise belirlenmemiştir. Dosyada bulunan 1939 tarihli hava fotoğrafında dava konusu 133 ada 2, 3, 4, 8, 9, 10, 11, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların (A) harfi ile tanımlanan kısımları ile 133 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tamamen ağaç ve ağaçcık topluluğu olarak görülen ve bütünlük arzeden alan içinde kaldığı belirtilmesine rağmen rapor ekindeki gösterimin net olmaması nedeniyle taşınmazların hava fotoğrafındaki niteliği hususunda duraksama oluşmuştur. Dairemizin 01.12.2014 tarihli iade kararı ile 1957 tarihli memleket haritasının yapımında kullanılan 1954 tarihli hava fotoğrafının bulunduğu yerden getirtilmesi, dava konusu taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve 1939 ile 1954 tarihli hava fotoğrafı üzerinde gösterilmesi, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla detaylı olarak incelenmesi için ek rapor alınması istenmiş, iade kararı ile alınan 08.06.2015 havale tarihli bilirkişi heyetinin ek raporunda, inceleme için gerekli stereoskop aletlerinin bulunmadığı gibi bu incelemeyi yapmanın uzmanlık alanlarına girmediği beyan edilerek stereoskopik inceleme yapılmaksızın rapor ekinde dava konusu taşınmazların 1954 tarihli hava fotoğrafındaki konumunun gösterimi ile yetinilmiştir. Dosya kapsamında alınan ortak bilirkişi heyeti raporlarında, taşınmazların 1939 ve 1954 tarihli hava fotoğraflarında kısmen ağaç ve ağaçcık topluluğu olarak görülen ve bütünlük arzeden alan içinde kaldığı bildirilmiş ise de hava fotoğrafları üzerinde stereskopik aletle inceleme yapılmadığından taşınmazların evveliyattaki
kullanım şekli aydınlanmamıştır. Bu haliyle dosya kapsamı, dava konusu edilen taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirleme noktasında yeterli değildir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz. mahkemece, dosya kapsamında bulunan memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı ile birlikte önceki bilirkişiler dışında halen.... Bakanlığı (... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ile hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yapacak jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dosya kapsamında yer alan harita ve fotoğraflar, çekişmeli taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli, keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli” denilmiştir.
Bozma ilamına uyulması sonrasında mahkemece;
Dava konusu 133 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın reddi ile Orman Kadastro Sınırlandırılmasına ilişkin 94 sayılı Orman Kadastro Komisyon kararının (bırakılmasına) aynen ipkasına,
Dava konusu 133 ada 2, 3, 4, 8, 9, 10, 11 ve 14 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın kısmen kabulü ile 02/12/2016 tarihli bilirkişi kurulunun müşterek raporunda ve buna ekli krokide;
Dava konusu 133 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A1) harfi ile gösterilen 299,48 m2"lik, 133 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (A1) harfi ile gösterilen 108,56 m2"lik, 133 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (A1) harfi ile gösterilen 43,22 m2"lik, 133 ada 8 parsel sayılı taşınmazın (A1) harfi ile gösterilen 243,53 m2"lik, 133 ada 9 parsel sayılı taşınmazın (A1) harfi ile gösterilen 230,87 m2"lik,133 ada 10 parsel sayılı taşınmazın (A1) harfi ile gösterilen 161,18 m2"lik, 133 ada 11 parsel sayılı taşınmazın (A1) harfi ile gösterilen 15,13 m2"lik, 133 ada 14 parsel sayılı taşınmazın (A1) harfi ile gösterilen 207,92 m2"lik bölümüne ilişkin olarak 94 sayılı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastro tespitinin iptaline, dava konusu yerin orman sınırları dışında bırakılmasına,
Dava konusu 133 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A2) harfi ile gösterilen 15,52 m2"lik, 138 ada 3 parsel sayılı taşınmazın (A2) harfi ile gösterilen 203,44 m2"lik, 133 ada 4 parsel sayılı taşınmazın (A2) harfi ile gösterilen 265,78 m2"lik, 133 ada 8 parsel sayılı taşınmazın (A2) harfi ile gösterilen 57,47 m2"lik, 133 ada 9 parsel sayılı taşınmazın (A2) harfi ile gösterilen 70,13 m2"lik, 133 ada 10 parsel sayılı taşınmazın (A2) harfi ile gösterilen 143,82 m2"lik, 133 ada 11 parsel sayılı taşınmazın (A2) harfi ile gösterilen 292,87 m2"lik, 133 ada 14 parsel sayılı taşınmazın (A2) harfi ile gösterilen 127,08 m2"lik bölümüne ilişkin olarak Orman Kadastro Sınırlandırılmasına ilişkin 94 sayılı Orman Kadastro Komisyon kararının (bırakılmasına) aynen ipkasına karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalı ... Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1968 yılında kesinleşen arazi kadastrosu ile 12.07.2005 tarihinde altı aylık askı ilânına çıkarılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin bu değerlendirmesi yerinde değildir.
Şöyle ki; dava konusu taşınmazlardan 133 ada 12 sayılı parsel tamamen diğer parsellerin ise (A2) harfi ile gösterilen kısımları kesinleşmeyen orman tahdidi içinde kalmakta, taşınmazların (A1) harfi ile gösterilen kısımları ise orman tahdidi dışında yer almaktadır. Davacı dava dilekçesinde, taşınmazların orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu ileri sürerek, bu yerlere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Dava konusu taşınmazlardan 133 ada 12 sayılı parsel tamamen diğer parseller kısmen tahdit içine alındığına göre davacının davasını tahdit sınırları içinde kalan 133 ada 12 sayılı parselin tamamı ile diğer parsellerin (A2) harfi ile gösterilen kısımlarının orman sınırı içine alınması işleminin iptaline ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince eksiklikler giderildikten sonra dosyada yapılan keşif üzerine uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundan çekişmeli taşınmazların tahdit içinde kalan bölümlerinin dava konusu edildiği ve bu bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre davacı yanca açılan davanın reddine karar verilmesi, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretlerinin davanın reddedildiği gözetilerek belirlenmesi gerekmektedir. Aksine düşüncelerle tahdit dışında kaldığı belirlenen dava konusu edilmeyen bölümleri de kapsar şekilde yazılı olduğu gibi hüküm kurulması isabetli olmayıp usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/05/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.