9. Hukuk Dairesi 2014/34506 E. , 2016/6161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava dilekçesinde faiz talep eden ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutan davacının, davayı ıslah ile alacak miktarlarını artırırken ayrıca faiz talep etmemesi karşısında, dava dilekçesi ile talep edilen faizin ıslah ile artırılan kısma sirayet edip etmeyeceği, başka bir deyişle ıslah ile artırılan kısma faiz yürütülüp, yürütülemeyeceği taraflar arasında ihtilaflıdır.
Davacı vekili açtığı kısmi davada kısmi talepte bulunmuş ve yargılama sırasında 05.09.2014 harç tarihli olup, duruşmanın 17.09.2014 tarihli oturumunda davalı vekiline elden tebliğ edilen ıslah dilekçesi ile taleplerini artırmış, ancak ıslah dilekçesinde “ faiz “ talep etmemiş, ancak Mahkemece ıslah ile artırılan miktarlara da faiz yürütülmüştür.
Miktar artırımına yönelik kısmi ıslah müessesi ......’ nun 2011/4-...... E. 2011/... K. Sayılı kararında da vurgulandığı üzere “ek dava yoluyla elde edilebilecek haklara, mevcut dava içerisinde, daha basit, daha az masrafla ve daha kısa süre içerisinde kavuşma olanağı tanıyan ve bu yönüyle adeta ek dava açma yoluna alternatif oluşturan bir yapıdadır.” Dolayısıyla, kısmi davanın davacısı, ek dava açmak veya kısmi ıslah yoluna gitmek konusunda seçimlik hakka sahiptir. Kısmi ıslah yoluyla müddeabihin artırılabilmesi olanağı, bir anlamda, artırıma konu kısmın ek dava yoluyla istenilmesinin alternatifi niteliğinde bulunduğundan kısmi davadaki ıslah ile, bu yola gidilmeyip ek dava açılması halleri, davacıya aynı hak ve olanakları tanıyan seçimlik yollar olduğundan, usul hukuku açısından sonuçlarının da aynı olması gerekir ve beklenir. Aynı ilkeler ......’nun 14.4.2004 gün ve 2004/.... sayılı ilamında da vurgulanmıştır.
Bu açıklamaların ışığında somut olay değerlendirildiğinde; müddeabihin ıslah yoluyla arttırılması ayrı bir dava (ek dava) niteliğinde kabul edilmekle, ıslah sırasında, bu miktar için faiz talep edilmemiş ise, davacının faiz talep etmeme yönündeki bu açık tavrına karşın, dava açılırken talep edilen faizin bu isteğe de sirayet edeceğinin kabulü ile ıslah ile artırılan miktara faiz yürütülmesi olanaksızdır.
Bu nedenlerle Mahkemece davalı vekilinin temyiz dilekçesindeki “ ıslah dilekçesinin tebliğ edilmediğine” ilişkin iddiasının aksine duruşmanın 17.09.2014 tarihli oturumunda davalı vekiline elden tebliğ edilen ıslah dilekçesinde faiz talep edilmemesine rağmen ıslah ile artırılan miktarlara faiz yürütülmesinin HMK. nun 26. Maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olması ve hükmedilen miktarların net mi, yoksa brüt mü olduğunun hükümde gösterilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç:
Hüküm fıkrasının kabule ilişkin dört paragrafının tamamen çıkartılarak, yerlerine;
“ Davanın KISMEN KABULÜ ile;
- 14.833,62 TL. net kıdem tazminatından;
2.000,00 TL. sinin fesih tarihi olan 20.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte,
12.833,62 TL. sinin ıslahta faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,
- 1.132,20 TL. net ihbar tazminatından;
1.000,00 TL. sinin dava tarihi olan 05.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,
132,20 TL. sinin ıslahta faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,
- 5.833,67 TL. net yıllık ücretli izin alacağından;
250,00 TL. sinin dava tarihi olan 05.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,
5.583,67 TL. sinin ıslahta faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak,
- % 30 taktiri indirim ile belirlenen 2.854,51 TL. net fazla çalışma ücreti alacağından;
250,00 TL. sinin dava tarihi olan 05.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte,
2.604,51 TL. sinin ıslahta faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, “ paragraflarının yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.03.2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.